kar bize yagmadi.
canimin yandigini gostermekten korkarak yuruyordum, alkolluydum, uzun bir burun optum, birine sehrimi anlattim. golun uzerinde yurumeye calistim, buz kirildi guldum. kedi sevdim. bir evden sevisme sesi geliyordu, biri bana igrenc bir seker verdi, bulundugum yerdeki muzeleri gezdik, evde icmeye devam ettik, kutup isiklarini gorduk. kar onlara ve bana yagdi ama bize yagmadi. yorgan onlari ve beni isitti bizi isitmadi. butun eve yemek pisirdim, 30 kisi yedi ama sen yiyemedin, guzel olmustu oysa.
senin gozlerin kar gormeyi cok severdi, hani hayatinda cok az gormustun, bir zamanlar bizim olan sehre kar yagmazdi. gozlerin gorduklerimi gormeyi, tattiklarimi tatmayi isterdi. su an oturma odasina buyuk hoparlorden muzik veriyorum hep ayni sarkiyi caliyorum, shape of my heart, hani leon un muzigi, hani bir turlu sonunu izleyememistik. su an 4 bucuk civari burada saat, senin saatin farkli, buraya 10 a kadar gunes dogmaz ustelik.
her gun calisiyoruz, burada jakuziler bedava, isten arta kalan zamanda hani cok sevdigin ama annen kizdigi icin evdekini dolduramadigin jakuziye giriyorum, kopkopa da gidiyoruz.
ama sen yoksun. biz yokuz artik.
ben ve o
yani biz
ayrildik, ve bu gun aslinda bizim 15. ayimiz dolmus olacakti. ben o sehirde daha fazla kalamadim ve cok uzaklara gittim. sene sonunda temelli gidiyorum.
beni sehrimden etti
ama
onu sahip oldugum herseyden daha cok seviyorum.