uuserların unutamadığı aşk hikayeleri. genellikle mutsuz sonla biterler, zaten tersi olsa hikaye olmazdı.
kim daha çok seviyor?
kim daha çok seviyor oyunu oynama karar vermiştik en zonunda.
bir türlü ikna olmuyordu çünkü benim onu daha çok sevdiğime, onun iddiasına göre o beni, benim hayal bile edemeyeceğim şekilde seviyordu.
"öyleyse" dedim, "bir oyun oynayacağız, öyle bir şey yapacağız ki diğerimiz
bunun karşısında şaşıracak ve ben bunu yapamazdım diye itiraf edecek ve yenilgiyi kabul edecek." kabul etti.
artık dünya oyun alanımızdı, zaman şahidimiz, aşkımızın yüceliğini ispat edecek herşeyi düşünmeye başlamış,
oyunu kazanabilmek için aklımızı ve yeteneklerimizi yeniden keşfetmeye zorlamıştık kendimizi.
bir çiçek, bir günaydın öpücüğü, bir güzel söz kesmiyordu bizi, oyunu kazanmak için yeterli değildi bunların
hiçbirisi. avına saldırmadan önce doğru zamanda doğru hamleyi yapmak için konsantre olmuş vahşi
hayvanlar gibi etrafı kesiyor, birbirimizin yapacağı hamleyi önceden kestirmeye çalışıyorduk.
bir ara sevgimiispat edebilmek için paraşütle atlayıp gökyüzünde "sen kiminle dans ediyorsun" yazılı bir pankartla salınmayı,
hindistana gidip ona kimsenin sahip olmadığı bir bilge sözü getirmeyi, sol kolumu, sağ bacağımı kesmeyi,
ya da gözlerinin önünde kendimi vurmayı düşündüm ve bunları ona da anlattım gülüştük, o da bana ;
"ben de bir ara okyanusa gidip sonsuza kadar yüzmeyi, aya çıkıp dünyadan görülcek şekilde
"ayda dansa var mısın" yazmayı, ölene kadar açlık grevi yapmayı düşündüm" dedi. yine gülüştük.
günler geçmesine rağmen ikimiz de hiçbir şey yapmamıştık, hiçbir şeyi beğenmiyor,
"bu olmaz, bu basit, bu çok saçma" diyerek geri çekiliyor, alelade birşey yapıp değerimizi
düşürmek istemiyorduk. okula gitmiyor, yemiyor içmiyor düşünüyorduk. rüyalarımız bile artık hep
oyunla ilgili olmuştu. haftalar böyle geçti.
artık rakipten öte düşman olmuştuk, konuşmuyor, sevişmiyor, iletişim kurmuyorduk.
dışarı çıkacak olsa " acaba ne yapacak" diye merak edip onu takip ediyordum. elinde birşey görsem
"acaba ney" diye eline atlıyordum. ben elimi sigaraya uzatsam o anında bileğimden yakalıyor, bir süre faltaşı
gibi açılmış gözleriyle bana bakıyor, " sakin ol sadece sigara yakacaktım" deyince bırakıyordu.
artık niye iddiaya girdiğimizi, bu oyunun amacını, ne yaptığımızı bile unutmuştuk.
hayat tam bir cehenneme dönmüştü. ikimiz de çok mutsuzduk. ben ayrılmak istediğimi söyledim.
o da bana "ben de, sana nasıl söylerim diye düşünüyordum, iyi oldu" dedi.
ayrıldık.
bazen aklıma gelir de o günleri anarım, içimi garip bir tedirginlik kaplar.
bir aşk hikayesi yaratmaya çalışmıştık. ama sadece çalıştık. ortaya bir hikaye çıkaramamak; "biz" diye bir olguyu yaratamamak "bizim" "aşk" hikayemiz olmuştu...
kar bize yagmadi.
canimin yandigini gostermekten korkarak yuruyordum, alkolluydum, uzun bir burun optum, birine sehrimi anlattim. golun uzerinde yurumeye calistim, buz kirildi guldum. kedi sevdim. bir evden sevisme sesi geliyordu, biri bana igrenc bir seker verdi, bulundugum yerdeki muzeleri gezdik, evde icmeye devam ettik, kutup isiklarini gorduk. kar onlara ve bana yagdi ama bize yagmadi. yorgan onlari ve beni isitti bizi isitmadi. butun eve yemek pisirdim, 30 kisi yedi ama sen yiyemedin, guzel olmustu oysa.
senin gozlerin kar gormeyi cok severdi, hani hayatinda cok az gormustun, bir zamanlar bizim olan sehre kar yagmazdi. gozlerin gorduklerimi gormeyi, tattiklarimi tatmayi isterdi. su an oturma odasina buyuk hoparlorden muzik veriyorum hep ayni sarkiyi caliyorum, shape of my heart, hani leon un muzigi, hani bir turlu sonunu izleyememistik. su an 4 bucuk civari burada saat, senin saatin farkli, buraya 10 a kadar gunes dogmaz ustelik.
her gun calisiyoruz, burada jakuziler bedava, isten arta kalan zamanda hani cok sevdigin ama annen kizdigi icin evdekini dolduramadigin jakuziye giriyorum, kopkopa da gidiyoruz.
ama sen yoksun. biz yokuz artik.
ben ve o
yani biz
ayrildik, ve bu gun aslinda bizim 15. ayimiz dolmus olacakti. ben o sehirde daha fazla kalamadim ve cok uzaklara gittim. sene sonunda temelli gidiyorum.
beni sehrimden etti
ama
onu sahip oldugum herseyden daha cok seviyorum.