ilk zirvemde çok kirlenmiş hissettim kendimi, çok bitap. herkes gördü beni. kafama geçirdiğim kese kağıdını aldılar yırttılar yırttılar yırttılar.
durun dedim, ben sizin bildiğiniz yazarlardan değilim dedim.
zirveler insanı kirletiyor sözlük.
yüzünü görünce insanlar yazıları okumuyor galiba, bu şemalle ne yazacak ki zaten diyorlar sanırsam.
feysbuk da aynen öyle. zall slah zoruyla yazarları oraya sokup, gazete ve dergilere kiralıyor; onları deşifre ediyormuş. ben bilmem, tanımadığınız zall'dan şeker çikolata almayın sakın.
mazallah deşifre falan olursanız, anlamını da bilmiyosanız çok yazık olur. bu sözlük yutar adamı .
o bu değil de eğer deşifre eden eski sevgiliyse kötü bir durumdur. normalde kendisiyle hiçbir zaman sözlük muhabbeti yapmamama rağmen kendisi facebook profilimde internet sitesi bölümüne sırf reklam olsun diye uludagsozluk.com'u yazmamdan işkillenmiş. ardından başlamış 3 arkadaşıyla birlikte beni bulma çalışmalarına. tabi benim memleket, okul ve lise ile ilgili şeylerle yazdığımı görünce parçaları birleştirmiş ve benim olduğumu anlamış. tabi başkaları hakkında da farklı şeyler yazdığım için baya bi dolmuş. ilk zamanlar telefonuma gelen mesajlarla şok olmuştum. ilk aşkım hakkında yazdıklarım yazıyordu mesajda. inkar etmedim, evet yazdıklarımın çoğu doğruydu. gün itibarıyla şok oldum. tamamen tesadüfen bir başlığa yazılan entry dikkatimi çekti. yazarın yazdıklarına bir baktım, o da yazar olmuştu. ilk başta pek önemsemedim. sadece sözlükte yazdığını bildiğimi anlaması için mesaj attım. ardından gece tekrar baştan tüm yazdıklarını okuyunca bana yazılmış hakaret içeren yazılar gördüm ve kendince bana mesaj vermeye çalışmıştı. yeni bir ilişkiye başlamış falan. sonra aradım, konuştuk bu konu hakkında. pek iyi içerikli bir konuşma olmasa da, birbirimizi kırma aşamasına vardıysak da ortak bir noktada buluştuk ve zaten sözlükten çıkmak istediğini söyledi.
işin özü sırf reklam olsun, facebook'tan arkadaşlarınız da sözlüğü duysun, tanısın diye yazdığınız reklam bazen ummadığınız sonuçlar doğurabiliyor.
