Yemeğe gitmiştik, orda da hoşlandığım çocuğu gördüm, selamlaştık falan neyse yemekler geldi, yedik o sırada hoşlandığım çocuk da kalkıyordu sonra gülümsedi tabii bende 32 diş göstere göstere güldüm, sonra çocuk bana iğrenerek baktı, sonra lavaboya gittiğimde anladım ki dişimde maydonoz varmış, lan hemde küçük falan da değil, bildiğin kocaman maydonoz, bi utandim bi utandım bir daha utandım.
Anatomi uygulamada oturmuş göt yalayan öğrencilerle muhabbet eden asistanın gülüyoruz diye yok yazmaya çalışması. Ben utanmadım tabiki ama o asistanin küçücük liseden kalma beyni beni çok utandırdı. Anatomi kürsüsünden bir kez daha nefret ettiğimi hatirladim.
Siteden bir abiyle dolaşıyorduk hava da yağmurlu olmaya başladı dedim abi eve gideyim bir hırka alayım böyle t-shırtle olmuyor o da tamam bana da al dedi iyi dedim, Kendime giydim ona getirdiğim beyaz sandığım hırka aslında beyaz içlikmiş çok utandım.
Ankara'da yaşayan öğrenciler bilir milli kütüphaneyi. 21 yaşında 1 kez bile gitmemiş bir insan olarak insanlar tarafından hayretle karşılanmam ve ısrarlar sonucu bir Çarşamba günü milli kütüphaneye gittim. Ama Hakkında hiçbirşey bilmiyorum. Neyse güvenlik kayıt olacaksın falan dedi. Olduk iyi güzel. Girişte bi kart okutma mekanizması var. Adamın bana verdiği kartı okutup içeri giricem güya. Arkamda da (milli kütüphane sırasını bilen bilir özellikle vize final döneminde) rahat bi 50 kişi sıra bekliyor. Kartı okutuyorum Datdatdat!! Kırmızı yanıyor. Ama Nasıl bir sestir o. Yetersiz bakiye'nin tüm metroda yankılanmasına falan razı olurum o sırada o derece kabul etmiyor makine kartı. Yanımdan insanlar tak tak okutuyor ben amele gibi kaldım. Gidiyorum başka makinede okutuyorum yine datdatdat. Herkesin gözü üzerimde artık. Millet napacağıma falan bakıyor. Bir Allah'ın kulu da gelip kardeş sen nabıyon 50 kişi neden bekliyoruz biz sıraya gircen sıraya demiyor. Kartı aldığım Adama yanlış kart vermişsiniz diye trip atılıyor Adam sıraya gircen diye azarlıyor 51. Kişi olarak sıraya giriliyor bilmem kaç saat sonra içeri giriliyor. Efendi efendi evimde çalışırım şova gerek yok denilerek 15. Dakikada çıkılıyor. Daha kötülerini gördüm ama bu en yenisi.
üniversitenin ilk haftasıydı ve ben otobüse yetişmek için acele ederken merdivenlerde yere düşmüştüm. Gerçekten rezil bir andı. Allahtan çok kimse görmemişti.