Hıncal uluc un bugünkü Koyu renk elbise başlıklı yazısından bir sıfat tamlaması.
yok yok, 34 abc 69 plakalı makas atan mavi araba sahibi için kullanmamış bu kelamı veya nadide q jazz bar ı türk kültüründen silmeye çalışan çirkin çiragan kempinski otelinin genel müdürüne de etmemiş.
kime etmiş? smokin koşullu davetlere yırtık blucin ve pis tişörtle gelen mahluklara.
hincal her zaman olduğu gibi toplumun kanayan yaralarina parmak basmaya devam ediyor.
aynı yazıda bir de "ağlarsınız" kelimesinin kullanım yeri vardır ki akıllara seza.
ilgili bölümü kopyalayıp yapıştıralım,
.
.
.
smokin koşullu davetlere yırtık blucin ve pis tişörtle gelen mahlukları yazmıştım ya.. Kıyafet koşullu A La Mode davetleri yapan Mile iletişim'den bir mektup geldi, ağlarsınız.. Onlar benden dertli..
"Bunlar öyle insanlar ki, kapıdaki görevliler, değil kıyafet koşulunu, davetiye ya da güvenlik kartlarını bile soramıyor" diyorlar. Daha ne rezillikler oluyormuş meğer..
.
.
.
neye ağlıyacakmışız?
2 gün önceki 6 şehide değil, bedava dağıtılan yiyecek için birbirini çiğneyen halkımıza hiç değil.
sokağın orta yerine dışkısını yapan insanlar(hayvanlar bile yaptıkları dışkıların üstünü toprakla örtüp saklarken,insanların bunu düşünecek kapasiteye sahip olmamaları onların utanmaz olduğunun en iyi göstergesidir)
aslında kimin utanması gerekli oldugunu anlayamamıs entel dantel, insan kılıgına girmis (sahsiyetin kendi deyimiyle) "mahluk"lara "bu ülkede insanlar ac, bu ulkede insanlar ölüyor alooooo sen nerdesin? nerede yasıyorusun?" sorusunun sorulması gerekliligini aklı basında insanlara hatırlaytan ama yazan sahsiyetin* hatırladıgını sanmadıgım bilgisayara "sen tak fularını, o gereksiz gulusunle yasa bu ulkenin dısında" diye cıkıstıgım yazımsı**
yaratıklar kısmında kabul edersek eğer her biri sıfatsız mülteciyi andıran kadınlar ve gözünü bile kırpmdan öğrenciye saçmasapan sorular sorup bundan keyif alan hocalar olarak adlandırabiliriz.
