içimde denize dökülen yunan askerlerinin bin pişmanlığını hissederken ilerliyordum kemeraltında. sahilde gezerken bi' de ne göreyim! yüksek beton kıyıda aşağı uzanan sadece bir çift elin parmak uçlarını. çok sıkı tutunmuştu. 9 eylül 1922 den kalmış üstünde bir üniforma vardı. hırbo hala bırakmamıştı kendini. o dökülmemişti işte...niyeyse.. çakalll! dedim...acıdım haline.. ama sonra vazgeçtim. ellerine bastım. ruhu huzura kavuştu. gülümsedi. teşekkür etti gibi oldu lan!..her neyse..
gavur izmirdi değil mi?
yahu, türkiye cumhuriyeti'nin bütün değerlerinin yaşandığı izmir'e olmadık hakaretler yağdıracaksın sonra da utanmadan açılışa gideceksin. bu ne densizlik, bu ne haddini bilmezlik, bu ne aymazlık, bu ne yüzsüzlük?