Bu duygudan yoksun olmak yani Hayâsız olmak her babayiğidin harcı değildir.
Bu şekilsiz ve usturupsuz duygudan bi haber olmak, El-Basîr'in yarattığı insan için en büyük lanetlerdendir.
Siz siz olun hayâyı elden bırakmayın.
insanı insan yapan bu duygudur, bu duygu olmasa sen ne diye insanım dersin.
Tayfun taliboğlu’nun “siz neyi ar sayarsınız “ söZleriyle hatırlatmaya çalıştığı insani bir duygudur . Bu duygunun Hayvanlarda ve yobazlarda olmadığı doğrudur.
toplumun çoğunluğunun , bunda utanacak ne var diyerek kabul gördüğü, utanmaması gereken durumlarda, utanılıyorsa çekingenliğe, içe kapanıklığa evrilen durumdur. yüz kızarttıracak, toplum içinde rezil olunacak şeylerden utanmak olması gerekendir. bırakın utanmaz, siz utandıkça utanmasın. duygularınızı karşıt duygularla kıyaslamayın, bak o ne yapıyor , ben ne yapıyorum gibisinden. her şeyi kendiniz için yapın, kendiniz için düşünün.
Herkeste bulunmayan ancak toplum huzuru için herkeste olmasını beklediğimiz duygudur. Bekliyoruz beklemesine de, bir sonuç alabiliyor muyuz o önemli. Bunun yalnızca fıtrat kaynaklı olmadığı düşüncesindeyim ben, aynı zamanda öğretilebilir bir duygu bence. Dolayısıyla Bazıları fıtraten rahattır deyip geçemeyiz, biraz da çaba gerekiyor anlatmak için. Yeter ki öğrenen bu duyguya sahip olmanın gerekliliğini kavrayıp ona göre hareket etsin. Bu utanma yalnızca toplumun tabuları için değil, diğer ahlaki değerler için de olmalı.
Insani bir duygudur. Bu duygudan Nasiplenmeyeni de boldur. Çoğunlukla kendini ar edep haya duygularıyla beslemeyen milletler bir şekilde helak olmuşlardır.
otobüste yanına oturan 15 yaşındaki yorgun çocuğun çankayada çalıştığını öğrenmekle oluşan duygudur. *
edit: kıçımı gezdirmekten gelirken saat 8 sularında olmuştur bu olay.