bu konuda konservatuar okuyan bir arkadaşımın anısını anlatayım. ne kadar doğru bilmiyorum.
efendim bu tarz çocukları kasıtlı olarak bornozla dışarı çıkarır, durup dururken bir dişi bir er kişiyi öpüştürürlermiş.
özellikle 2. maddeyi öğrendikten sonra çok istedim gitmeyi lakin kısmet olmadı. bende mecburen başkalarıyla öpüştüm
sosyal fobinizin olduğundan şüpheleniyor, insanlar içinde olmadık bir şey yapmaktan çekiniyorsanız kendinize "hata yapabilirim" sözünü tekrarlayın. kimse sizden kat be kat değerli değil. hepsi etten kemikten, çekinmeyin. bilin ki her insanın hayatında unutmak istediği mallıklar mutlaka olacaktır.
insanlarla konuşmaktan çekiniyorsanız, deneyin, konuşun. konuştukça rötbalans ayarınız yapılırmış gibi olacak. zaten saçma konuşmadığınızı düşünüyorsanız siz konuştukça birileri mutlaka sözünüze değer verir, emin olun.
düzenli olarak kalabalık ortamlara girin. düzenli olarak şehrin kalabalık yerlerinde yürüyüşlere çıkın. insanlarla diyaloğa girmeye özen gösterin. olmadı ilaç tedavisi.
en yakın dans kursuna yazılın faydasını göreceksiniz. zira ben 4 yıl önce üniversiteye ilk başladığım yıl, dans kursuna yazılmıştım, 1 hafta sonra utangaçlığınızın geçtiğini göreceksiniz. dans kursu aylık 70 lira.
özgüven kazanmak. (bkz: özgüven kazanmanın yolları)
özgüven kazanmak için öze saygılı olmak gerekir. (bkz: özsaygı)
özsaygıyı yükseltebilmek için insanların senin hakkında düşüncelerini önemsememen ve kafanın içinde kendini durmadan yermelerinden vazgeçmen gerekir.
utangaçlık kendiliğinden gider.
kendinizi insanlarla konuşmaya, takılmaya zorlamaktır. çünkü siz kendinizi zorlamazsanız kimse zorlamaz. en azından bu şekilde yenmiş biri olarak önerim budur.