aslında çekingenlikle ayrı olan bir durum halidir. utangaçlık daha çok, toplum tarafından ayıp karşılanacak, kendine yakıştıramayacağın şeylerden uzak olmaya çalışmaktır. çekingenlik daha çok, atılgan olamamaktır. hani utanacak bir şey olmadığını bilirsin, o konu, o anda ne konuşuluyorsa falan ama, yinede bir açılamamak durumu olur sizde. utangaçlık olması gereken bir şey. ama çekingenliğin sahası çok geniş konusu çok geniş. her şeye çekingen kalmak, sizi silik bir tip gösterir. ama utangaçlıkta saygı kazanırsınız. o çizgiyi ayarlarsanız zaten, size çekingen değildir, ama utangaçlığındandır o, açılır zamanla falan derler.
biraz mükemmeliyetçilikle, biraz muhafazakarlıkla ve de gururlulukla bir bağı olduğu düşünülen algısal bir savunma, tavır, kabul edilmiş algısal veya duygusal bir hayata bakış, ve yahut bir pozisyon da demek belki yanlış olmaz. girişken insanlar ise aksine; dışa dönük ve kontr atakta olur, savunmaya önem vermez, onun derdi atağının kesilmemesidir, savunmayı aşmanın yollarını arar hep.
hülasa; diyemeyiz ki, utangaç olmayanda gurur ve mükemmeliyetçilik azdır, ama utangaç olanda daha fazladır, çünkü birikir. muhafazakarlık az olabilir tabii ki, o başka konu. utangaç insan sürekli savunma durumunda olduğu için sıkıştığında kendini daha da daralmış ve tehlikede hisseder. sessiz olandan dikkat etmeyi atalarımız belki de ondan söylemiştir...
topluluk içinde, insanların ilgisi sizin üzerinize çevrildiğinde kalbinizin hızlı hızlı çarpmasına ya da soluğunuzun daralmasına neden olan hede.
ileri boyutlarda yaşanan utangaçlık kişiyi alkol kullanımı, topluluk karşısında duyulan sıkıntıyı azaltacak uyuşturucu maddelerin kullanımı, utangaçlık krizine yol açabilecek toplumsal etkinlikleri tümüyle dışlayan bir yaşam tarzı geliştirmek gibi yollara itebilir.