olduğum traş şeklidir. evet kendi sakallarımı ustura ile kendim kesiyorum. acemiyken yanağa bi kaç kesik atmışımdır. ama sonra elim alıştıkça hiçbir sorun kalmadı. kesik izi de kalmadı üstelik. jilet izi yok yani yüzümde. ince çizikler hep. yalnız bi kere yalnışlıkla elimin üstüne çarpmıştım usturayı. bayağı kesmişti. o duruyor elimde
cildin hamına koymaktır. yaşlandıkÇa yüzünüzün derisi sarkmakla kalmayıp, soğan zarı gibi kalacak, kılcal damarlarınız belirginleşecek ve hassaslaşacak. küÇük bir jilet temasında bile büyük kesikler oluşacak. yazık etmeyin cildiniz en güzel giysinizdir. 16 yıldır makine ile traş olurum ben.
maskülen bir araç olduğu için ve sakal kısmı erkek için doğasının tam olayı olmasından dolayı keyifli bir o kadar ruh okşayıcı eylemdir. zordur belki ama alışınca kolaydır. performansı artır insanın yahu.
tıraş olmanın en iyi yoludur. karl marx gibi sakalınız olsa tek seferde keser. sadece suya tutmakla da temizlenir. ayrıca kendine has bir zevki vardır.
iki çeşit ustura vardır: jiletli ve çelik ustura. çelik ustura daha profesyonel işidir. başlangıçta jiletli ustura şiddetle önerilir. bildiğimiz jileti ortadan ikiye kırarsınız, yan kısımlarındaki kulakçıkları da kırarsınız ve usturaya yerleştirirsiniz.
diğerlerine göre alışma süreci zordur fakat inceliklerini bilirseniz acemi kesiği bile olmadan alışabilirsiniz. öncelikle yavaş ve nazik davranmalısınız. bastırırsanız keser atar alimallah. en zoru çene kısmını tıraş etmektir. alışma safhasında sadece yanakları usturayla tıraş edip diğer kısımları kendi kullandığınız yöntemle tıraş etmeniz sağınızı solunuzu doğramamanız için faydalı olacaktır. tıraş sırasında ustura bir yerde tıkanırsa ters giden bir şeyler vardır, geri çekin. alışmaya başladıktan sonra bıyık bölgesi üstünde çalışın. sonrasında eliniz alıştıkça sırasıyla boyun ve çene bölgelerine geçin. en zoru çene bölgesidir. ufak tefek kesikler olur arada, yılmayın.
Ustura ile traş olmanın en külfetli tarafı jilet ve traş sabunu bulmaktır. Caddeyi aradım taradım hiçbir yerde jilet yok. Sonra metro çıkışındaki tablacı adam geldi aklıma. Bulunca o kadar mutlu oldum ki anlatamam. Kimseyi birşey alırken görmemiştim. Keçe, kan taşı... alan var mı ki diyordum. Şimdi minnet duymaya başladım her gördüğümde selam veriyorum dayıya.