Bir çıkmaz sokakta, yağan yağmurun ve gidip gelen sokak lambasının ışığı altında göründü gri şehrin adamı. Yine kaçmıştı kendinden. Elinde bir kibrit çöpü.. Ağzındaki hafif ıslanmış sigarayı yakmaya çalışıyordu yalnızlığına küfrederken..
yozgatsporun yeni transferi mozambikli siyahi forvetin eşi siyahi kadın yozgata ayak basar basmaz soluğu şehir meydanındaki esnaf lokantasında almıştı.
adamın biri bir gün çölde giderken kutup ayısı görmüş. bu da nedir amk deyip kaçmaya başlamış . kutup ayısı arkadan adam önden, adam arkadan, bazen kutup ayısı önden çölde koştura koştura adam bir hana girip saklanmış. o ara bedeviler de ordan geçerken hanı görmüşler ve içeri girmişler. hancı hancı diye seslenmiş bedevinin ele başı. hancı da sıçmaya gittiğinden cvp verememiş. bedevi sinirlenip içerideki müşterileri öldürmeye başlamış. hancıııı diye tekrar bağırmış. bizim salak adam da korkudan buyrun hancı benim demiş. içki doldur demiş bedevi. adam biraları doldurup götürürken pat kutup ayısı kapıdan içeri girmiş. diğer kapıdan da gerçek hancı dalmış mekana. demiş gerçek hancı benim. herkes şok. bedevi kutup ayısına bakmış, ayı hancıya. hancı adama bakmış. adam ayıya. ayı bedeviye bakarken, bedevi demiş noluyor lan burada?
ayı kükreyerek cevap vermiş
'' kimi sikecemmmmm ''
herkes şaşırmış ayının konuşmasına. bedevi götün götün kaçmaya başlamış. gerçek hancı da gıcırtayan kapı sesi eşliğinde toz olmuş. geriye kalmış bizim salak. ayı ona bakmış, bizim salak ayıya. sonra yutkunmuş salak ve kemeri çözmüş.
o esnada, zall fötr şapkasıyla kapıdan içeriye girip '' dur hancııı '' diye bağırmış.
dur hancıı.
hancı durmuş. sen bize lazımsın. o işi bana bırak demiş zall ve kıbleyi sormuş bedeviye. bedevi demiş şurası.
hülasa o salak adamın adı dur hancı dur hancı durhonco diye diye duhanco olarak kalmış. hikaye de zall ın pantolununu çekmesiyle son bulmuş. bira içmişler bol köpüklü. Kutup ayısı Bedevi zall falan selfie cekinmis sonra.
bundan yıllar yıllar önceydi... gri şehrin haşin çocuğuydu o... yıkılmıştı. anası bubası yanında idi lakinki öyle değildi... herkesin hayatına kimsenin karışamayacağını bilmeliydi... taa ki o ana kadar. zeusun üveyimsi kızı gelmişti ve onu tahtından indirmişti... bu çok acıydı... hikayenin sonunda grisever zeusun evlatlığı galip geldi. gri sehrin adami da dersini almıştı ve mutlu mesut yaşadı...
Doyamadığım başlık.
Bir gün zeus ve kızları oturmuş elma soyup yerken, fettan kız evlatlık kıza bilmediği o gerçeği söyledi...
(bkz: zeusunevlatlikkizi)
Evde oturuyordum. Yağmur yağıyor ve pencereden izliyordum. Bir an yalnız olduğumu anımsadım.Kısa bir dalgınlıktan sonra kendime aman nasıl olsa kendimeçaydemlerim dedim ve mutfağa gidip çay demledim.
uzaktan bir adam koşarak geliyordu kızceyizin yanına. çeşmenin başında annesi sandığı kadın ile goygoy yapıyordu keyfi yerindeydi zeusunevlatlıkkızının lakin biraz sonra duyacakları bütün keyfini kaçıracaktı. adam yaklaştı bu deyyus zeus yıllardır buban olduğunu söyledi sana bu gadında anan olduğunu söyledi durdu. ancak senin anan baban onlar değil. sen öz ve öz türksün. yiğidin harman olduğu yer olan yozgattansın. anan şaziment buban süleyman. buban biraz çok içer ama anan eyi gadındır. hadi yavrum gel götüreyim seni ananın bubanın yanına. çörek etmeyi öğren. mal bokundan yakacak yapılacak kışa hadi anana yardım et azcık dedi ve asıl adı pakize olan kızceyizi götürdü.
Duhanco atına atladı ve yavaş yavaş yol almaya başladı. Teksas diye çıktığı yolda gideceği yeri karıştırmış ve sadece kadınların yaşadığı bir adaya düşmüştü Allahım cennette miyim diye düşündü. Yeryüzünün cennetindeydi. Adriana limaya benzeyen kadına yaklaştı ve (bkz: how you doin) dedi. Kadının aklı gitti ve olanlar oldu.
