eskiden bir okurdu bir okurdu yazılarımı amanın boş bırakmazdı rahat ettirmezdi yazılarıma. hayır oy moy vermez bir yararı yok yani*, o konu ayrı da, okumuyor da artık. şimdi ne oldu anlamadım vakti yokmuş efendinin. en baştan okumak istiyormuş vıdı bıdı dıdı.... bak seeeeeen dedirten şımarık şey işte. hehe
a-ha a-ha diye diye bir şarkı söyler valla o şarkının bir amatör olarak kendisinin olduğuna inanmazsınız. öyle güzel söyler, ilk şarkısı hariç, hehe..
yazmasını bilir okumasını bilir, arada kırar geçirir, arada bakınızlarla sözlüğü sörf ettirir.
kişisine göre açar ağzını, terbiyeli olmayı da edepsiz olmayı da pek iyi bilir kerata. hoş geldi aramıza. iyi ki geldi..
yıldızsözlükten uludağsözlüğe geçiş yapan yazarlar kervanına katılmış yazardır. zamanında kendisinin elinden tutmuş bu alemin içerisine çekmişimdir. beni zerre utandırmamış, çaylaklık evresini maksimum hızda katedip bundan sonraki süreçte yazdıklarının çoğuyla okuyanları kırıp geçirmiştir.
dersin ortasında veya 5 dakikalık molada bile arka sıralarda batak atabileceğiniz bir insandır kendisi. ayrıca pabucumun rapçisidir. ** bunların yanında da kıyak bir iş arkadaşıdır. tek olumsuz yönü galatasaraylı olmasıdır ki o kadar kusur kadı kızında da olur efenim.
gençseniz ve tanımadığınız bir mekanda iyi karşılanmak istiyorsanız kanımca en güzel sıfat. abi dersiniz 2-3 cümleden sonra enseye tokat, çevreye madara olursunuz. kendinizi ağırdan satsanız kim lan bu derler, yüzünüze güler arkanızdan binbir dolap çevirirler. usta lafı ayrıdır. hem yaptığı işe saygınızı belirtir hem de ağırlığınızı koyarsınız.
-Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse.
-Zanaat öğreticisi.
-Zanaatçılar için unvan.
-Eli uz, işinin eri, becerikli, mahir.
-Osmanlı imparatorluğu'nda saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi.
-Akıl veren veya öğreten kimse. *