bugün

acı çektirmede usta. zulümde usta.
afişi yayınlanmıştır;

görsel
üç hikayesine kadar katlanabildiğimin hikayesidir.

orhan gencevay! "bir gün kız istemeye gittik. Tam kızı isteyecektik, Beyefendi bana sen abimsin sen iste dedi." stüdyoya alkışlarla dönüş.

Şahan Kökbasar! "Bir gün dolmabahçe'de yemek yiyeceğiz. Beyefendi herkesle tokalaşıyor. Bana geldiği sırada "Tombişim naber" dedi. Ben aç kaldım." Stüdyoya dönüş, sessizlik...

Ajdar Pekkan! "Bir organizasyonda hanımefendiyle bir araya geldik. Benden şarkı söylememi rica ettiler. Söyledim." Stüdyoya dönüş.

Bu anlamlı ve hepimizin duygularını alt üst eden hikayelerle gözümüzde daha da büyüyen ustayı tebrik ederiz.

ayrıca sunuculardaki başbakan'a kendini sevimli gösterme heyecanı ve tedirginlik kendini had safhada gösteriyordu. Kamera sık sık melih başkan ve gurur duyduğu evlatlarını panlarken biz bir dönemini daha garantileyen Ankara BBB'ye hadi hakkımızda hayırlısı temennisini armağan ediyoruz.
bir insan yüzüne karşı bu kadar övülmemeliydi. hayatının bir döneminde beraber olduğu, şimdi muhalif olan kimselerin de görüşleri alınsa anlamlı olabilirdi.
başbakanı seven biri olarak buram buram yalakalık koktuğu için izleyemediğim programdır.
imdb'de ilk 250'ye girdiğinde izlemeyi düşündüğüm yapım.
attan düşme bölümünü merakla beklediğim hikaye.
korku ve niteliksizliğin zavallıca bir dışa vurumundan başka bir şey değil...

reco başbakan değil de belediyede düz memur olsa, apartman komşusu olsa evine sokar mısın?

soru budur ve bu tuhaf program da bunun yanıtını pek güzel vermiştir...

(bkz: evlerden ırak)
belgesel demenin yanlış olduğu filmsi şeydir efendim. öncelikle propaganda filmiyle belgesel arasındaki farkı ayırt etmek gerekir.

ayrıca sonundaki uzun ince bir yoldayım dalgası rocka döndüğü sırada başbakanın kendisi için solo atan ak gitariste bakışı çok güzel.
ustalık.

http://www.youtube.com/watch?v=b38vof4SWwI
(bkz: bu ne biçim hikaye böyle)
got kili olan kesimin kendilerine "ataturk" yaratma cabalarinin ulastigi son noktadir.

Birader bu kadar yalakalik olur mu yaw. yuuuh.
çok güzel bir belgesel olmuş, beyaz tv de şuan tekrarı yayınlanıyor. gezi zekalılar çıldırıyor tabi.
(bkz: işte bu bizim hikayemiz öyle saf öyle temiz)
yalandan kim ölmüş hikayesidir.
nitekim yalandan kimsenin ölmediği, bu yalanla bir kez daha kanıtlanmış oldu.
memleketin anası 10 sene gibi bir sürede nasıl sikilir, çok güzel anlatılmış bir belgesel. belgesel recebin çocukluk yıllarında başlıyor, bu recep tayyip erdoğanı amerika bir yerlerden izliyordu sanırım.
tayyip erdoğan belgeselidir sözde ama neden nasıldır bilinmez.*
ama evde zor tutulan % 50 tarafından bile izlenmemiştir o ayrı.

http://sozcu.com.tr/2013/...ralamaya-giremedi-366298/
Bir zamanlar Adolf Hitler'in politikalarından en önemlisiydi. Kendini anlatan filmler alman halkını arkasına almak için sahneyelenirmis. Sayet başımızdaki zat'da Adolf Hitler'in yolunda ilerleyen bi insan olduğunu tekrar göstermiş bulunmaktadir.
merak edip izlemeye karar verdiğim, ilk 15dakikası dolmadan bıraktığım, belgeselimsi.
Şu şakayı yapmasam ayıp olur diye düşündüğüm belgeseldir. Zaten gezi olayları ilk patlak verdiği gün cnn'de penguen belgeseli yayımlanınca olayın buralara kadar geleceği belliydi. Evrim bir noktada kendini haklı çıkartıyor işte.
bazı muhalifciklere dert olmuş. Olm adamın hayatını anlatmasına da mı muhalefetsiniz?
Oraya bir başbakan olarak çıkmıyor ki adam, halktan biri olarak çıkıyor ve hayatından belli bir kesit anlatıyor.
Bence "çanakkale filmi" diye çekilip atatürk reklamı yapan filmden daha iyidir. Bir lider elbette tanıtılsın, bu ister atatürk olsun ister erdoğan ya da isterse saddamın hayatını anlatan belgesel olsun farketmez.
Yeter ki genizden söylenen laflarla propaganda yapılmasın.
"..Mısır'daki Rabia'ya ağlayıp, kendi vatanındaki 5 fidanı görmezden gelen bir insan olmakta usta."

-birgün gazetesinden, ali ismail korkmaz'ın abisi gürkan korkmaz ve o adamın "usta"lığı hakkında.
tüm metin için, alın size ustalık hikayeleri : http://birgun.net/haber/u...acikli-hikayesi-3465.html
başbakanımızın çok merak ettiğimiz hayat hikayesidir!
soruyu soran pası atıyor: bisikletiniz var mıydı?
rte cevaplıyor : yoktu, alacak paramız da yoktu.

hep aynı terane, basit terane ama işe yarayan terane.

bisikleti yokmuş ama şimdi gemileri, evleri, şirketleri, paraları var, bunu da sorsaydı ne derdi acaba!
RAYTiNG sıralamasında ilk 100 e girememiştir program.
ilginç.

bende merakla izledim şöyle çanaksız bir soru gelir mi, sıkıştıracak bir soru sorarlar mı diye ama yok arkadaş hiç zor lokma gelmedi hep küçük lokmalar, adamı sempatik göstermeler falan.
işin enteresan tarafı, Amerikan başkanı komedi talk show'a çıkıyor bizdekiler beyaz tv'de sürekli ağzı kulaklarında olan yapmacık sunucuların karşısına çıkıyor.

Türkiye'de bir başbakana saygı sınırları çerçevesinde esprili yaklaşacak komedyen olmadığı için mi yoksa bizimkiler talk show sevmediği için mi böyle şeyler olmuyor. Dur bakalım bir gün çözeriz elbet...
twitter'da #ustaninhikayesi tag'i ile aynı akşam takip edilmiş hesapta belegesel.
yani izlemedim sadece orada yazılanlara ve bunları yazanların tavırlarına baktım ve güldüm.
içimden de şöyle dedim:
atıyorum; hitler gibi bir adam gelse ve "ben 5 vakit namaz kılıyorum, müslüman oldum" dese ve hristiyan/yahudi alemine 2-3 atar yapsa, bu mallar sürüsü gözünü kırpmadan oy verirdi hem de en az %45.
nokta.