Abdurrahim Karakoç ve Musa Eroğlu'nun kaynak kişi olarak ortaya koydukları muhteşem türküdür.musa eroğlu tekdir bu türküyü söyleme konusunda. selda bağcan ve son dönemde zara yorumları da ayrıca bir kalite getirirler. dinlenmemesi gereken tek kişi ise ismail türüt'tür.
Unutursun Mihribanım
Unutmak kolay mı deme
Unutursun Mihribanım
Oğlun kızın olsun hele
Unutursun Mihribanım
Hayat böyle bu gemide
Eskiler yiter yenide
Beni değil kendini de
Unutursun Mihribanım
Yıllar sineme yaslanır
Hatıraların paslanır
Bu deli gönül uslanır
Unutursun Mihribanım
Zaman erir kelep kelep
Meyve dalda durmuyor hep
Unutturur bir çok sebep
Unutursun Mihribanım
Gün geçer azalır sevgi
Değişir herşeyin rengi
Bugün değil, yarın belki
Unutursun Mihribanım
Süt emerdin gündüz gece
Unuttun ya büyüyünce
Bu işte tıpkı öylece
Unutursun Mihribanım
şu sıralar geceleri kral tv'de selda bağcan'ın yorumu ile karşımıza çıkan bir türkümüz. oldukça güzel bir melodisi var. ayrıca klipte yeşilçam'dan değişik filmlerden görüntüler var. klip yeşilçam emekçilerine armağan edilmiş.
hiç bir aşkın kalıcı olmadığını, herşeyin aslında yalanlar üzerine kurulu olduğunu anlatan mükemmel bir türküdür. en iyi yorumlayanlardan biri gülşen kutludur zannımca.
'gün gelir azalır sevgi, değişir herşeyin rengi, bugün değil yarın belki, unutursun mihribanım' dizelerinin; 'unutmak kolay mı deme, unutursun mihribanım' dizeleriyle birleşmesi sonucu mihriban'ın x yerine koyulup y olduğunu anlamanız akabinde katrelerin gözlerinizden süzülmesini; haydari, paynir eşliğinde rakının bütünlüğünün sigarayla tamamlanmış bir biçimde size yansımış olduğunu hissettirmeden size çaktırmış olan parçadır.
gülay'la, songül karlı'nın yorumu da ayrı bir lezzet katar.
lisedeyke ders aralarında yemekhanede sıkca çalan türküdür nedeni müdürün kahramanmaraşlı olmasımı yoksa mihriban adındaki bi dişiyle yaşanmış aşkmıdır bilinmez.
gülşen kutlu'dan dinlemesi de ayrı güzeldir.
özellikle arkadaş ortamında en dinlenilesi türküdür. hey gidinin günleri... bir deniz abimiz vardı * bakardı tatlı atışmalar artıyor ortamda hemen "unutmak kolay mı deme" diye başlardı yanık yanık söylemeye. sonra birden susardık. zaten bir tek araya bu türkü ile girince susardı herkes... sonra yavaş yavaş eşlik ederdi herkes... şimdi arada sırada yine söyler bana "...hayat böyle bu gemide, eskiler yiter yenide..."