Annemlerin olmadigi bir donem evde tek basimayken mutfaga gitmeye usenirdim. Bildigin evde survivor ı yasiyorum. Dusunce şu, "Amaan yemek yiyip napcam sonucta bir insan 10 gun ac kalabiliyor daha 2 gun olmus 8 gun daha yasarim.Hem zaten sonucta hepimiz ölcez "
gibisindendi. Dusunun usengecligin doruklarindayim is ölüme kadar uzandi. Neyseki annemler yetistide sırtıma yapismis karnimi doyurdu.
Bir yaz gunu yere serdigim genis yorgan ile camlari kapatip klimayi -18 almistim. Sonrada elimdeki klima kumandasini masanin ustune koyarak lavobada ihtiyacimi giderip bir peri kizi edasiyla kendimi yorganin ustune salivermistim. Olan o ki bizim klimanin motoru kutuplara bagliymis ben böyle bi soğuk görmedim kisacik elbisemle cevimsiz bedenim yagmurda kalmis tuysuz serce gibi usuyordu. Buna ragmen klimanin kumandasimi sadece usengecligimden almayip usuye usuye uyydum ve sonra yazn orrtasinda sifayi feci kaptim hic unutamam.
anahtarı kapının üstünde unuttuğumu fark etmeme rağmen kalkıp almayışım. bir de üstüne "zaten birazdan birileri gelir kapıyı çalar anahtarı unutmuşsunuz" der dedim, bu cümleyi kurduktan bir kaç saat sonra kapı çalındı karşımda 3 bayan gülüşürken anahtarı unutmuşsunuz dedi ben de çaktırmadan aaaa evet yeaasd ihihi dedim kapattım kapıyı. niye böyle sıradan bir şeyi anlatma gereği duydum bilmiyorum ama benim için garip bir olaydı bu.
gece kalkıp iki saat solüsyonla kapla uğraşmaya üşenilir. yeni alınan lens çok battığından gözden çıkarılıp, herhangi bir yere atılarak imha edilir. kaliteli alıyorum bide. hayır yani öğrencisin sen dimi kaç yüz lira gitti bu üşengeçlikten.
bilgisayar basinda outlook'u acip maillerimi okumaya bile useniyorum. dusunun artik nasil tembel bir insanim. annem zaten hep ne kadar rahat birisin der.
Yatağa gitmek. Öyle ki şu an gözümden yaş geliyor resmen ama yatağıma gitmeye üseniyorum. Şimdi işin yoksa git gecelikleri giy, ranzanın ikinci katına çık, buz gibi yatağa yalnız başına gir. Zor geliyor arkadaş zor geliyor.
baba yatak odasında yatmaktadır. kendi odasında ders çalışmakta olan oğlunu buraya gel diye bağırarak çağırır. çocuk koşarak odaya gider. efendim baba dediğinde aldığı cevap tarihe geçecek cinstedir; "ışığı kapat ve çık." unutmam unutamam.
Geçen sabah kalktım ev soğuk. Karnım aç ağzım akşamki sigaradan leş gibin. Her şeyden usandım lan deyip akşama kadar yattım. Akşam onda zar zor makarna yiyip yine yattım. Ertesi gün akşam beşte birkaç saat dışarı çıktım.
2 yıl önce eniştem kanser hastasıydı. Babamdan çok sevdiğim bir adamdı. Hastalığı iyice ilerlemişti, belliydi yolcu. Annemler bi sabah kaldırdı beni gel hasta ziyaretine gidiyoruz. Dedim gelmiyorum yorgunum. Dedim ama yorgun değilim 2,5 saat otobüslerde sürünmeye 'üşeniyorum'. Zor ikna ettim ama gitmedim. O gün hep beni sormuş, üzülmüş gelmeme. Nası üzülmesin adam çocuğundan çok seviyor beni. O akşam ölmüş, dayanamamış. Ertesi sabah üşenmedim tabii sike sike, ağlaya ağlaya gittim.
Hayatta bazı şeylerin 'üşeniyom. Yeavğ' diye ertelenemeyeceğini o gün anladım.
Saçma saçma kaprislerim yüzünden canımın parçasını ölmeden göremedim. Son 4-5 saatini üzüntüyle geçirmesine sebep oldum.
su içmeye üşenmek, tuvalete gitmeye üşenmek, birini aramaya üşenmek, ışığı kapatmaya üşenmek, bulaşık yıkamaya üşenmek... gibi eylemlerlerdir. hiç unutulmaz va sürekli tekrarlanır.