hala hatırladığım ihsan'ın o antika görünümlü telefonla yaptığı konuşmalardır.
-orası cumhurbaşkanlık köşkü mü? cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer ile görüşmek istiyorum. orda değilse eşiyle de görüşebilirim; semra necdet sezer.
irfan, bir gün ihsan yıldırımın evine, aşık olduğu kadının fotoğrafını göstermeye gelir (bu arada kadın 74 yaşında). ihsan, gülmemek için kendini zor tutar ve rahat rahat gülebilmek için kendini balkona atmaya karar verir.
ihsan: ben biraz balkona çıkıp kuşlara yem vereyim.
sevinç: ne kuşu ihsan?
ihsan: artık ne kuşu varsa.
balkona çıkar ve var gücüyle kahkahayı patlatır. ve anında irfan bombayı patlatır:
sevinç, cemal'in barına kendi yaptığı bir resmi astırmıştır. ihsan ve cemal arasında geçen diyalog:
cemal: şu resme bakar mısınız ihsan bey, tabağın dışında bir adet elma, öbür yanında armut (meyveler atmasyon bu arada, çünkü hatırlamıyorum.), ortada tabak ve tabağın içinde bir futbol topu.
bir sebepten ihsan bey ve sevinç hanım evlilik yıldönümlerini kutlayamaz.sevinç bu durumun sorumlusu olarak ihsan'a çemkirirken yorgo ve feraye olaya müdahale eder
yorgo:bizim çok daha farklı özel günlerimiz de var mesela ailelerimize evleneceğimizi açıklayacağımız gün
feraye:biz o güne 3.inönü savaşı diyoruz
ihsan:savaşa bak sonunda herkes kaybetmiş!
irfan beyle kargalar hakkında konuşurken ihsan yıldırım'ın cinleri tepesine gelmiş, meşhur hareketi ve sözüyle konu kapanmıştır;
-yar saçların lüle lüle kargalar sana güle güle****
