birkaç hafta öncesinde, bayağı dalgın olduğumdan dersi dinlemekte güçlük çekiyordum. çok sevdiğim bir hocanın dersiydi üstelik, derse en ilgili olan öğrencilerinden biriydim. o yüzden birkaç kez dersi dinlemem için uyarmıştı.
yine de aklımı toparlamakta güçlük çekiyordum, bir yanda defteri karalarken hocanın anlattığı şeyler masal gibi geliyordu.
biri bir şeyler sordu, ona o konuyu anlatırken, "bulut" kelimesi geçti konunun içinde.
ben deyine bana bir şeyler diyecek sanarak, bıkkınlıkla "efendim hocam?" demiştim...
2002 yılından 2016 yılına kadar süre gelmiş seçimlerden daha büyük rezillik yoktur.Ülke o tarihten bu yana başını avm inşaatı, duble yollar ve rant projelerine gömmüştür.
ilkokuldayım. O zamanlar okula sihirbaz gelmişti. Bir kaçımızı sahneye çıkardı bende sahneye çıktım. Herkese öyle hokkabazlık numarası yaptırdı. Bana mı ? Yumurtayı yedirdi sonra ıkınmamı istedi ve beni yumurtlattı. Yani herkes hokkabaz olurken ben Anne tavuk oldum. Buda "Bela vaziyetin içine soxum" temalı bir anımdır.
Lise birde bir kıza açılmaya çalışırken kızın sevgilisinin gelmesiyle olayı hentbola bağladığım andır.
-canladırma-
+ ya duygu sana anlatmak istediğim bazı şeyler var fakat nerden başlasam bilemiyorum
- ya anlat dinliyorum
+ bak çok erken oldu biliyorum ve bazı şeyler daha net değil kafamda fakat şey demek istiyorum yani..
- aa aşkım gelsene bak bu reddevil11 bak buda mert
+ merhaba kardeşim bende diyordum hentbolda 9 metre kuralı sencede bugünlerde fazla fazla çalınmıyor mu yani bide kaleciler oyun kurmalı falan diyorum sen ne diyorsun?
Lise son sınıf talebesiyim felsefe hocası bizi iki gruba ayırdı, iki farkı konu vererek 1. saat hazırlanmamızı 2. Saat mülakat yapmamızı istedi.
Bizim grup diksiyonuma ve ikna kabiliyetine güvendiğinden dolayı beni sözcü seçti.
Felsefe de zaten aktif olduğum ve sevdiğim bir ders olduğundan dolayı kabul ettim.
2.saat akıcı bir dille anlatmaya başladım. Kendimden emin dan dan dan cümleleri sıralıyor ve konu ile alakalı örnekler vererek olayı lehimize çeviriyordum ki gömlek düğmelerimin ilk iki tanesi pat diye patladı hocanın gözleri önünde.
Ben memelerim Hoca sınıf arkadaşları donduk kaldık. KeKelemeye ve önümü kapatmaya çalışsam da nafile 3 5 saniye sonra tüm sınıf kahkahayı bastı Hoca bıyık altından sırıtarak dersı bitirdi..
Universitede ingilizce dersinde hocanin ingilizce konusarak yaptigi bir espriye tum amfi guler ve ortalik sakinlesince mezkur hoca ingilizce bir sey daha soyler.ben de ingilizce biliyorum ayagina basarim Kahkahayi.. herkes buz gibi suratla bana bakar. Adam sonraki sayfayi acin demistir.
Daha bugün bir tanesini daha yaşadığım olaylardır.
Arkadaşımla oturuyoruz. Cam kapı var arkasında da eski arkadaşlarım ve eski salak sevgilim var. 2,75 miyop 0,75 de astigmatım var. Ulan bu karşı masadakiler bizim salaklarmı diye bakarken yanlışlıkla çocuğu kesmişim gibi oldu. Çocuk beni hala seviyor ama ben biraz arkadaş tuzağına düşüp konuşmuştum çocukla. Neyse kısacası çokta sikimde olmayan biri. Şimdi kendini bir şey sanacak en çok korktuğum şey tekrar yazar falan. Lanet olsun sana miyop göz.
Lise yıllarında garsonluk yaparken ayağım kayıp müşterinin üstüne düşmüştüm. Binbir özür şu bu neyse başka bir arkadaşla yer değiştirdim başka masalara bakıyordum akşam çıktım işten bunları gördüm ve sesli bir şekilde aaa kucağımdaki kız demişti.
bir gün nutz yiyorum. bildiğin fıstık olan. karşıdan da ilk okul kesiğim geliyor aq. baktım hala güzel. dedim eski günlerin hatrına iki hoşbeş edelim.
neyse babam bir hoşbeşe sardık biz aklın almaz. konu konuyu açıyor. yol üstü alabildiğine sohbet muhabbet. neyse bu espri yaptı. bende allah seni kahretmesin derken buna birazdan ağzıma götüreceğim fıstığı attım. fıstık havada süzüldü kızın çatalından içeri girdi. bu nasıl gülüyor. dedim çıkar onu yiyeceğim. bu manyak falan diyor. dedim para verdim ya ben ona çıkar yiyeceğim. neyse bu arkasını döndü falan. çıkardı kendi yedi bu sefer. hal böyle olunca dürtüler aktive oluyor tabi. gerisini anlatmayacağım. atlıyorum.
yıllar geçti bu fıstık hadisesinden sonra. bir ara nasıl parasızım. ölüyorum parasızlıktan. bir arkadaş aradı iş ayarlamış garsonluk yapacakmış gel dedi komim ol. siktir lan dedim önce sonra tamam dedim. mecbur.
abi gittik düğün var dediler. gelin bi çıktı. bu kız amk. göz göze geldik. üzerimde sikko bi üniforma var. lan oğlum dedim durum böyle böyle ben ne yapacağım. çocuk diyor beni mahçup edersin sakın gitme. bütün gece çalıştım amına kodum düğününde. içimde bi burulmadı değil. yaşıtlarımız evleniyor biz hala itlik serserilik peşinde.
iş bitti parayı aldık. parada gecenin efkarına alkole gitti bi sike yaramadı zaten. bizim eleman üçer bira almış bilin bakalım yanında ne var.
Lisede kuytuda sigara içerken boka basmıştım, farketmedim tabi üstüne bir de sınıfa girip 2 saat denemede oturmuştum, sonrası çok sıkıntılı oldu tabi 30 kişinin denemesini yedim, lan bakıyorum herkes erken çıkyor falan.
Liseye yeni başladığım zamanlar.
Okulun yapıldığı sene başlamıştık biz okula. yani okula gelen üst sınıflarda, sınıflar da birbirini tanımıyordu.
Neyse efendim, sınıfta birbirini tanıyan çok az insan var. ortalarda bir yere oturdum. 2 ön sıradaki kız elinde bir kağıtla arkasına döndü. ( benim ismim 2 parçalıdır, sonunda " han " vardır yani. Bu olayda ismimi fatalhan kabul edelim. )
kağıtta " seni çok seviyorum fatal " yazıyordu.
Dedim " ne oluyor lan !? "
teneffüste kızın yanına gittim. normalde çok utangacımdır. " o kağıt neydi ? " diye sordum.
" sana ne ?? " dedi bana.
" ne demek bana ne ? kağıtta benim adım yazıyor be ! "
kızdan o efsane cevap:
" o senin adın diil gerzekaalı ! "
ve arkamda bir ses:
" aşkım !? "......
Meğer arkamdaki çocukla adaşmışız. lisenin ilerleyen zamanlarında o çocukla çok iyi arkadaş olduk. Ama o an hem benim hem de adaşımın hafızasına kazındı. hatırladıkça ben utanırım o güler.
otobüste uzun saçlı, arkası dönük birinin omzuna dokunup "buyrun bayan oturmaz mısınız" demek.
ne var bunda diyenlere o biri arkasını dönünce saçı sakalı birbirine karışmış at hırsızı kılıklı bir herif olduğunu anlayınca unutulmayan rezillikler kategorisine girecek bir rezalet ortaya çıkıyor.
arkadaşım genelevde kadından arkadan istemiş. bir koşuşma bir bağırtı var bir baktım arkadaş koşuyor arkasından da elinde sopayla kadın. kadın bağırarak;
- anandan istesene pezevenk !
arkadaş;
+ biraz esnaf olsan götün mü çıkar fallik ! diyerek kaçmakta.
hararetli bir ön sevişmeden sonra bir dakika bile sabredememek, dayanamamak. tutamayıp ayarsızca kahkaha atarken donuk bakışlara maruz kalmak. boynu bükük vaziyette lavaboya yönelmek. **
Kuzenimi istemeye geldiklerinde damada hazirlanan tuzlu kahveyi dedeye vermemiz. Dede de bi firt alip, bu senin galiba, diye damat adayina uzatmisti. Bu dedeye gidecek diye yanlis fincani gosterdigimden rezil edilmistim.
cherokee'li ablaya yanaşıp, abla tekerlekler dönüyo demek.
ablanın "o kadar dingil sana girse sen de dönersin fırıl fırıl" diye cevap vermesinin ardından kişinin trafik lambası gibi kızarması.
dalgınlıktan gömleklerimin düğmelerini bir tane altlayarak iliklemişim. Gömleğimin yakalarından biri yukarıda, biri aşağıda mal gibi terzime bir şey götürmeye gittim. Terzinin liseli kızı ve arkadaşları da orada oturuyordu. Ve terzi gömleğimi yanlış iliklediğimi söyledikten sonra, kızlardan gelen kıkırdamalar, pis pis sırıtışlar. Başımdan kaynar sular dökülmüştü. Ben de hiç bozuntuya vermeden, sallamıyormuş gibi yapıp kızlara arkamı dönüp bütün düğmeleri çıkarıp tekrar ilikledim.