murat : biz de yanar döner olalım teyzemin evladı, adi olalım şerefsiz olalım itin uğursuzun önde gideni olalım zındık olalım hayın olalım güvenilmez olalım
ahmet : nıııııahhhhhhh orrrrrrrrrospu çocuğu olalım, ankara bebesiyim her yerde çarpışırım ulannn.
emrah : aa bu benim canım ciğerim kirvem metin değil mi ya
metin : allah belanı versin, senin tipini sikiyim geldi yine orrrrrospu çocuğu
emrah : ulan hayırsız şurdan girdiğimi görüyorsun da boynuma boğazıma sarılıp, emrah abi cebime 20 lira koy da senin için adam pıçakliyim demiyorsun.
eda : noldu kimdi onlar?
metin : peşin peşin sorma dedim eda!
eda : sevgilim mi dedin adamlara?
metin : ne alakası var kardeşim!
eda : kardeşim mi dedin??
metin : eltim dedim amına koyiyim eltim!!!!
Neden birinin başarısızlığı herkese ilan ediliyor ki? Eğer demir eksikliğiniz varsa doktor size bunun için ilaç mı yazar, yoksa bunu televizyona mı verir?
Şimdi ben buraya niye çıktım? Niçin Çıktım? Nasıl çıktım? Bunu izaha gerek yok. Gördünüz yürüdüm çıktım.Çıkmamış da olabilirim. Çıkmışsam çıkmışımdır, çıkmamışsam çıkmamışımdır.Görünen köy uzakta değildir.Buraya çıktık da sonradan çıkmadık mı dedik? Bunlar birtakım uydurma laflardır. Sahi ya ben buraya neden çıktım. Kim çıkardı ulan beni buraya?!
herkes cocugunun birinci olmasını ve kendi dediklerini uygulamasini istiyor ama herkes farklidir . bes parmagin beşi bile bir değil aynı hizaya getiremezsiniz , parmaklarınız kırılır.
kasap: merhaba başkanım
kemal sunal: ne olan bayram mı var?
kasap: sizi uğurluyoruz ya başkanım. yalnız sizden bi ricam olacak
kemal sunal: ne o lan eşek kesme müsaadesi mi isteyecen
kasap: babama selam söyleyin o da gideceğin yerde
kemal sunal: ben ananın bulunduğu kısma gidiyorum ona söylerim
kasap: 404 not found.
--spoiler--
insanın söylemek isteyip de hani söyleyemediği sözler vardır ya. hani kanser gibi, böyle büyüdükçe büyüyor... büyüdükçe büyüyor... anladın mı? seni gördükten sonra leyla, sen öyle büyüdün ki içimde her yanım sen oldu. anlıyor musun? sonra ben sensiz olamadığımı anladım. yalanlar söyledim sana, bissürü yalan söyledim sana, evet. bu yalanlar öyle büyüdü ki kaçıp gideceğinden korktum. hep böyle bir korku vardı içimde. işte sen içimdeki o korkuydun leyla. senin yanında mutsuz olmaya bile hazırdım ben. hani dünyaları verseler, anladın mı, dünyaları verseler vazgeçmem derler ya, öyle olmuyormuş işte. o kadar basit değilmiş, leyla. birinin çıkıp başkalarını düşünmesi gerekebiliyormuş yani, anladın mı? onların mutluluğunu, sevgilerini, acılarını... ne bileyim. bazen sevmek, leyla, fedakarlık yapmayı gerektirebiliyormuş. anlıyor musun? ben seni hep beklerim. bir saat de beklerim, bir ömür boyu da beklerim.
--spoiler--