iletişimin abartıldığı bir meslek hocasıyla derste özel hayatına dair bir video izlenmektedir sınıfça. Özel hayatına dairden kasıt da çocuğu olmuş, 2. ya da 3. yaş gününde ona hazırlanan bir video.
Videoda bir fotoğraf dikkat çeker bebiş ile beraber bir bayan vardır yani hocamıza benziyordur ve öğrencilerden biri *
*"Hocam anneniz miii??" Der.
Cevaben Hoca bir süre sessiz kalır ve "benim o" diye o güne dek görülmemiş bir ciddiyetle cevap vermesi ardından tüm sınıf kahkahalara boğulurken sözlü notu muhabbetleri falan dönmeye başlar. (bkz: hamilelik döneminde bayanların hali)
benden hoşlandığını düşündüğüm şahısa, bana, senin kadar güzel gülümseyeni daha görmedim dedikten sonra ayy canım benim saol dememdir. allahım bu nee yerin dibine girdi çocuk.
hem unutulmayan hem komik potlardır. gülümseyerek hatırlanır.
bunların içinden en unutamadığım pot sevgilimin potu olmuştu. ilk tanıştığımızda muhabbet ederken o, ben ve bir arkadaşım. arkadaşım; sezzo bence etek giymelisin sendeki boy bende olsa.. tarzından bir cümle kurduktan sonra, sevgilinin sendeki fizik bende olsa çıplak dolaşırdım diye muhabbete bir anda dalması. ve sonradan duyduğu utanç, aklımıza her geldiğinde gülmelerimize sebep olmuştur. normalde bir sevgilinin böyle bir şey demesi tabii ki pot sayılmaz ama yeni tanışıp, bir anda çıkmaya başladıktan sonra daha birkaç gündür tanıdığın bir kişi hakkında böyle bir şey söylenmesi gerçekten potun babası olmuştu. *
ortalama 2 saat 15 dakika kadar vaktinizi çalan, saçma sapan anılarını anlatmaktan bir türlü yorulmayan arkadaşınızı * kırmadan ortamdan uzaklaşmak için telefonum çaldı, yahu gideyim ben artık moduna girilmek istenir;
' elif ara beni kurtar beni *' msjı atılır. saniyeler sonra gelen iletim raporuyla bukalemun gibi enfes renk geçişleri yaşanır.
-iletildi.koray. *
lise 2'deyken başıma gelen bir hadisedir.o gün * yılbaşı günüdür; ve pasta alınmış, kutlanacaktır. ben: b arkadaşım şebnem: ş necla hoca: n
b:şebo ben frambuazlı pasta istiyorum. bana çikolatalı verme.
ş:tamam al.
b:çatal vermedin ama çatal da ver.
ş:tamam al şunu da. *
b:e ama saçın giriyo pastanın içine.
ş,arkasındaki * hocayı fark etmeden: al şunu siktir git yerine otur.
n: hişşşşt.
şebnem kıpkırmızı, ben yerlerde; hocanın surat ifadesini hala unutamıyorum.
ekmek arasına döner koyan büfeciye çok acıkmış, karnını doyurmaktan başka hiç bir düşüncesi olmayan öğrenci kızımızın ettiği laf:
- ah ne güzel koyuyorsunuz! bol koy, bol bol koy. ( kastedilen dönerdir burada. )
ali kırcanın show habere transfer olduktan sonra iki üstüste atv haber devam ediyor sayın izleyiciler diyip arkasından ne yaptıgını anlayıp mor kırmızı bir renk alması.
lise 1 öğrencisi, bol sivilceli, kilolu, uzun ekose etek ve mavi süveterli gözlüklü bi yaratık düşünelim. adı peride3 olsun mesela. efendim kahramanımız, okuldan çıkar, dersaneye gitmeden önce kır pidesi yemeye karar verir. olay aşağıdaki gibi gelişir:
peride3: bi ıspanaklı kır pidesi alabilir miyim.
kır pidecisi yakışıklı çocuk: tabi *, bir deeeeeee... * günün hediyesiiii bir adet pipeeeet! *
peride3: hep böyle bi pipe pe ... pip..*
kır pidecisi yakışıklı çocuk kopmuştur, peride3 kıpkırmızıdır, basar gider, o gün bugündür de kır pidesi yemez.
Genelde televizyon programlarında ünlülerin söylediği ve ertesi günlerde gazetelerde tv programlarını eleştiren medya eleştirmenlerinin sayesinde aklımızın bir köşesine kazınan unutulmaz potlar...
orta 3 zamanları.. okul uludağa gezi düzenlemiş. gebze uludag pek yakın mesafe değil. o zamanlar mp3 player diye bişey yok. feribotta gidiyoruz , hayatında ilk kez wolkman dinleyen xcan diye bi eleman var,arkadaşından ödünç almış wolkmani. hani wolkman dinlerken sesinin az çıktığını zannedip kulaklık kulağındayken konuşmaya çalıştığında bağırarak konuşursun ya,işte pot burada başlıyor. feribotta bir sevgili çift var , öpüşmekteler.
xcan (farkında olmadan bağırarak) - sedaaaatt,şuraya bak,kızla adam öpüşüyolaaarrr
ben (yerin dibine girmiş bi şekilde) - suss lan,rezil ettin bizi
xcan (utanmadan hala bağırıyor) - ne diyosun yaw?
sonuç:sevgili çift olanları duydu ve olay yerini derhal terkettiler, xcana da kimbilir ne beddualar etmişlerdir.
kız arkadaşla kavgalı bir gece geçirilmişdir.(Katya)Ertesi gün iş yerinde genel müdüre (adı Kaya) takip edilen işlerle ilgili mail yazılırken hitap aynen şu şekildedir.
"Katya Bey"
Bu mailde ki hatayı hatırlatan da müdürün kendisidir.
Birde ülkemizin saygın kişisi! Erman Toroğlu'nun canlı bağlantıda o günkü maçta 3 gol atmış ve ertesi gün düğünü olacak Ümit Karan'a "bütün golleri bugün mü atmış? yarın akşama atacak golü kalmış mı?" diye sordurması.
(bkz: hay allaam ya)
bir gün grupça ve bir tane yumuşak ama çok sevecen bir arkadaşla kantinde oturulur. kahkaha ,şamata eğlenilir. derken hocaların dedikodusu başlar;
yumuşak ark: biliyo musunaauzz , uğur hoca'nın soyadı değişmişşşşşşşşş.......
biz: ahahahaaha
yumuşak ark: neymiş biliyo musunaazzz? tahmin edin?
biz: bilmiyoruz ki! *
ben:* topppp mu?
arkadaşlar:ahahhah ***
yumuşak ark:hayıaarrr.
ondan sonra iptal olarak mavi ekranı alıp sonraki soyadı duyamadım.
ailesinden iki yıllık bölüm kazandığını saklayıp istatistik okuduğunu söyleyen genç dört yıllık istatistik bölümü öğrencisi ev arkadaşına bu durumunu tembihleyerek bir tatilde memleketine götürür. ev sahibi anne sorar;
- memnun oldum oğlum, sen hangi bölümdesin?
- ben istatistikteyim, oğlunuzda istatistikte.
ismini vermek istemediğim bir yazarımızın bizi yerlere yıkan hareketidir..
yer :merinos metro istasyonu(bursa 2005)
yanımıza duran yaşlı amca :
-... hastanesi ne tarafta acaba?
yardımsever arkadaşımız elini kaldırıp :
-bu tarafta.
bunun neresi mi pot ?
soran amca kördü..
(bkz: geçen yaz ne yaptığını biliyorum)
işim gereği pek çok müşteri gelip gdiyor. tabi bünyeye sirayet etmiş bir kelime her marketten çıkarken gelip beni buluyor. güle güle.kıza açılamadım sırf bu sebepten sözlük marketi değiştirdim...