tanım: yazarların geçmişlerinde iz yapmış, unutamadıkları mallıklardır.
--spoiler--
banyo yapmak için banyoya girdim ışık yanmadı elektrikler kesmiş deyip, salona geçip elektriklerin gelmesini beklerken televizyon izledim.
--spoiler--
üniversitede okurken yaklaşan bir tatil öncesi gardan akşama bilet alıp yurda gitmek için durakta otobüs beklemeye başladım. neyse bir ben varım koca durakta bir araba önümde yavaşladı. arabayı öyle güzel bir kadın kullanıyordu ki anlatamam. camı açıp o güzel sesiyle ve yüz mimikleriyle "tıp fakültesine nereden gidebilirim acaba?" diye sordu. ben kem küm edip kendimi toparladıktan sonra işaret parmağımı kullanarak tarif ettim. teşekkür etti allahım ne güzel teşekkür etti öyle. neyse bastı gaza üç dört metre gittikten sonra durup geri geri gelmeye başladı. tekrar açık camdan "kampüse gidiyorsanız beraber gidelim." dedi. ben tabi olayın ciddiyetine varamadım başlarda o kadar güzeldi ki beynim allak bullak olmuştu. şeyy yok ben oraya gitmiyorum. allahım ne yaptım ben. git işte. dudak büküp "öyle mi peki tekrar teşekkürler" deyip bastı gaza gitti. işte bu hayatımda yaptığım en büyük mallıklardan biri olarak kalmıştır kafamda. ha gitseydim ne olacaktı sanki şimdi boy boy çocuklarımız olacaktı da mutlu bir adam mı olacaktım hayır ama işte adamın içini yiyor böyle şeyler. evet.
lisede iken bir okul konferansında, konuşma yapmak için seçilen ben, konu müzik olunca kızlara havam olsun diye bilinmeyen ama ünlü birkaç isim saydıktan sonra, ''müzikte sese çok önem veririm. bu benim için önemlidir. zencileri severim bu konuda'' dememle birkaç gülme sesini işitmem üzerine, beni hatamı düzeltmeye yönelten bir açıklama yapmıştım ki yapmaz olaydım. ben de durumu toparlamak için mikrofona biraz da bağırarak '' zenci seviyorum dediysem yanlış anlaşılma olmasın. benim kast ettiğim zenci şeyi sever...'' dememle bütün okul, idare ve konferansı düzenleyenlerin gülmekten midelerine karın ağrıları girmesi bir oldu. demek istediğim zenci gırtlağı idi, ama mazur gör sözlük çıkmadı bir türlü ağzımdan. sonuç mu, en az 1 ay süren dalga mevzusu, okulda lakabım zencisever olmuştu. çok kötü günlerdi, sözlük çok kötü.
Musteriye kasada, yaptigi alisveriste kredi kartina taksit ister misiniz diye sormak yerine o an karti post makinesine takarken fotograf ister misiniz demek.
öğretmene anne diyen çok vardır ama benim mallığım daha kötü tarih hocasına babaanneğğ diye seslenmiştim ve kadın daha 41 yaşındaydı daha da kötüsü kadın yuh deyince hocam sesiniz kalın demiştim sözlümede baya yansımıştı.
90 numaralı Alsancak - Gaziemir otobüsünün klasik doluluğu sebebiyle arkadaşımla şoförün yanında yolculuk ettik yol boyunca muhabbet ettik arkadaşım ben ve şoför, günün 31 Aralık olması sebebiyle otobüsten inerken şoföre iyi dileklerde bulunmak istedim.
Söylemek istediğim: iyi yıllar.
Söylediğim: iyi bayramlar.
tarih dersinden 100 almamın sevinciyle okul bahçesinde arkadaşlarla dolaşırken beden eğitimi hocası doğum tarihlerimizi sorması bende tarih dersi anlamam sonucu 100 hocam demem.(beden hocasının cevabı şuna bi de siz söyleyin hele ne diyo bu).