çevremizi kirletmemeliyiz ve kirletenleri de uyarmalıyız gibi klişe öğretmen tavsiyeleri sadece lafta kalmaktadır. uygulamada bu tavsiyelerin işe yaramadığı (en azından türkiyede işe yaramıyor diğer ülkelerde deneme fırsatım olmadı) denenmeye çalışıldığında bir gözününüz mor bir şekilde yaşamanıza devam etmenize neden olabilir. riskli bir bilgidir açıkçası..
"türkiye kendi kendine yeten yedi ülkeden biridir."
sene 1982 ilkokul ikinci sınıftayım ve hayat bilgisi dersinde her ne hikmetse bu bilgiyi beynimize kazıdılar, çıkmıyor. yok hani yetsek kendimize gam yemeyeceğim de...
(bkz: ben böyle yalan görmedim)
(bkz: yettin de ne oldu?)
ilkokul çocuğunun kuş kadar aklına göre soyut kalan her konuyu elma, armut, fındık, keçiboynuzu, hububat, baklagil vb. kullanarak, somutlaştırıcam diye kendini paralayarak izah etmek zorunda kalan ilkokul öğretmenin mesleğinde ne denli başarılı olduğunu kanıtlayan bilgilerdir.
ama onu asla takdir etmeyeceğim. yıllarca kükrer gibi bir ses zihnimde çınladı durdu şu kelimeler:
'komşuya gideriz bir onluk alırız'
össlerde, kpsslerde, bilumum yazlı-sözlü sınavlarda içimden rakamları sayıklarken söylemek mecburiyetinde kalıp dakikaları haybeye yedim. bol bol test çöz dediler, yaptım. o sorunun kısa yolu var dediler, kulak kesildim. hızlandıramadım. eğer yandaki komşuda da (bak hala komşu diyorum) onluk yoksa te ötekine atladım, hepten s.çtım, felaketim oldu.
eveet, bu başarısızlık öyküsünü de gür sesli ilkokul öğretmenime ithaf ediyorum..