unutulmayan öğretmen dayakları hiç unutulur mu. ilkokulda matematik öğretmeni fikri hocamız tabiri caizse bayıltana kadar döverdi. faullerden bir tutar çekerdi dayanılmaz bir acı verirdi insana. arkasından tokatlar insanda hal bırakmazdı. bazen tüm parmakları birleştirir ve cetvelin kenarıyla vururdu. eski zamanın anneleri gelip öğretmene benim çocuğumu niye dövdün diyen bir kadın çıkmazdı. şimdi ki anneler ufak bir tokat olayında yaygara çıkarıp okul basıyorlar. çocuk biraz dayak yiyecek ki adam olsun. fazla nazik olmanın gereği yok.
ilkokulda Çok yaramazdım ama herhalde sevimli bir tarafımda vardı ki Çok dayak yemezdim. ilkokul aşkım vardı. o zamanlarda sevdiği kız iÇin mafyalığı silahı falan bırakan mafya babaları kabadayılar falan vardı kız bana kavgayı bırakacaksın dedi bende tamam dedim. ortada böyle yeminli kabadayılar gibi geziyorum. yan sınıflardan duyulunca ilk 2 teneffüs bulaştılar baktılar ben iplemiyorum biri bana vurmadan dalmıcam bıraktılar beni. uyanıklık ettiler bizim sınıfın Çocuklarına dalmaya başladılar. elebaşları ben olduğumdan bizimkiler sopa yedi tabi. bizimkiler 1 teneffüs sopa yiyince bana cephe aldılar. bir sonraki teneffüs bizimkilere tekrar dalınca kıza baktım ben gidiyorum dedim git dedi. uzaktan koşarak ortalarına bir daldım yeminimi bozdum uleyn edasıyla başladık bunları dövmeye. kinlendiğimiz iÇin fena dövmüşüz Çocukları. ders başlayınca bi baktım bunlar yan sınıfın öğretmeni ve müdür yardımcısıyla sınıfa geldiler. benim vurmadıklarım bile beni gösterdi calandros vurdu diye. 3 sınıf gezdirip dövdü beni müdür yardımcısı. her sınıfın önünde temizce yedim sopamı. Çıkışta da intikam aldım ama aldığım ders şu oldu. meğer kız yan sınofın kızlarıyla iddalaşmış ben calandros a kavgayı bıraktırırım diye. sonra da bana git demesi kızların calandros olsa ne olur bizimkiler sizinkileri döver demesindenmiş. arkadaş bu kadın milleti 10 yaşındayken bile entrika Çeviriyor. işte o gün dersimi aldım arkadaş kadınlardan korkacaksın ve de kesinlikle aklına uymayacaksın...
orta okul ikinci sınıfdayız. ders zili çalmış, bir yandan boğuşurken bir yandan kapıdan öğretmenin gelmesini bekliyoruz. "hoca geliyooo" diye bağıran arkadaşı duyar duymaz sırama koştum. sırada bir kızla oturuyoruz, o koridor tarafında ben duvar kenarında. kız arkadaş zil çalar çalmaz sırasına oturmuş olmanın vakurluğuyla geçmeme izin vermiyor. "yaa kızım çıksana geçiyim" diyorum. omuz silkip "bana ne bana ne" diyor. kolundan tuttuğum gibi çekiyorum ve yerime geçiyorum. başlıyor bizim kız zırlamaya "ühüü kolum acıdaaa.. ühüü.. ühüü".
belgin hoca beni sınıfın huzuruna çıkarıyor, bir elinin tırnaklarını kulağıma geçirirken diğer elindeki kalemin sivri ucunu "tık tık tık" diye kafama vuruyor ve ağzından tükürükler çıkarak on santim mesafeden suratıma kin kusuyor.
çok sonra depremde öldüğünü öğrendim, allah rehmet eylesin.
ilkokul 4 veya 5, olayın kahramanı arka sırada oturan arkadaş. Resim dersindeyiz, herkes kafasına göre bir resim yapıyor. Ben her zamanki klasik resmimi yaptım. 2 tane yan yana tepe, tepelerin arasından doğup kağıdın aşagısına doğru uzanan bir nehir, m şeklinde kuşlar, sarı kırmızı bir kulübe ve neredeyse evin boyutuna ulaşmış bir çicek.*
arka sıradaki arkadaşın yaptığı resim; iki ayaklı ve kırmızı renkli bir inek.* dersin hocası artık bunu hakaret olarak mı algıladı yoksa sinirleri mi bozuldu bilmiyorum ama çocuğu öyle bir dövdü ki ben hayatımda öyle dayak atan hoca görmedim. iki kulağından tutup çocuğu bir o yana bir bu yana salladıktan sonra birkaç tokat ve seri tekmelerle yere serdi. Şimdi düşünüyorum da bunu yapan hocanın babaannesini sikmek lazım. Neyse konu iyice boka saracak. Ayyerlamam bu kadar.
Silgisi olmadığı için ödevinde yaptığı yazım yanlışlarını tükürükle silmeye çalışmış arkadaşımın silgisi olmadığı için yediği dayak bunlardan biriydi. Bana vursa o kadar zoruma gitmezdi. Pislik kadın.
almanyada öğretmen kesinlikle dayak atmaz. onun yerine ortaokulda 70' ine dayanan, emekliliği gelmiş nazi bir tarih öğretmenim vardı.
tarih dersinde çok kavga ederdik bununla. türkiyeyi ve türkleri yerden yere vurardı. bende karşılık verirdim.
bu yüzmen bana gıcık kapar: "sxyby31 in die ecke", yani "sxyby31 geç köşeye" derdi. mal gibi duvara baktırırdı ders boyunca.
ilkokulda cok sevdiğimiz öğretmenimizin rutin olarak attığı dayaklardir. kadın hocamız kulakları çınlasın cok adaletli doverdi. kızı bizim sınıftaydi adı şerife yıldız varsa tanıyan selam söylesin. o nu bizden daha cok doverdi ama tokat manyağı yapardı insanı öyle kulak çekme değil yani. arkadaş dayak bitti sonrasında bu ülkede eğitim megitim kalmadı bitti gitti...
inancını ispat uğruna öğrencisine dayak atmayı en büyük sevaba eş değer gören öğretmen cehaleti...
-öğretmenim bizi allah mı yarattı?
+evet.
-peki yaratılırken neden haberimiz olmadı?
+çünkü allah öyle istedi.
-peki biz istedik mi?
+...
-peki biz istedik mi!
ve öğretmene cenneti garanti ettiren o mübarek tokat!
cennet öğretmenlerin şamarlarının ucunda.
birgün yerde 3 milyon lira para bulmuştum. kağıt paraydı tabi o zaman 1 milyon liralar. elime alıp parasını kaybeden var mı diye bağırdım. o sırada öğretmen içeri girdi ve bağırıyorum diye bana iki tokat attı. zaten para da benden düşmüş. para da gitti.