ajitasyon olsun diye değil çocukken hiç satın alınmış oyuncağım olmadığı için kendi imalatımız olan oyuncaklardır.
misal marangozdan dilenip aldığımız dikdörtgen suntanın üzerine en ince çivilerden çakıp yaptığımız ve en küçük madeni para ile parmak vuruşlu maç yaptığımız tahta. tahta evet zorunuza gitmesin. veya sokaktan topladığımız o zamanın meşhur kolası olan rc şişe kolanın kapaklarının içine doldurduğumuz cam macunlu aparatlar. sokağın başındaki kaldırımdan başlar 3 er vuruş yaparak sokağın sonundaki son kaldırıma kim düşürmeden önce gidecek diye kapışırdık akşama kadar.
benim bir de o zamanlar maddi durumu iyi olan bir akrabamızın benle yaşıt çocuklarına aldıkları sarı voltranımsı bir robot vardı onu bu yaşıma geldim hala unutamadım. eleman oynuyordu gözümüzün önünde utandığımızdan isteyemiyorduk civu civuuuu diye efekt yapıp kollarını bacaklarını hareket ettiriyordu. pilli bir şeydi çalıştırdığı zaman hipnotize olmuş gibi yarım saat izliyorduk dana gibi.
asla onsuz uyuyamadığım bir ördeğim vardı. hatta teyzemde,anneannemde bile vardı sırf olur da oraya kalmaya gideriz de uyuyamam diye. bir ara baya popülerdi bu ördek, belki sizde de olmuştur. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2251494/+
bir de pikaçu peluş oyuncağım vardı, eline basınca pika pika diye ötüyordu... keşke hiç atmasalardı oyuncaklarımı.
"telli araba" belirli bir yaş grubundaki erkek çocuğunun unutulmaz oyuncağıdır. bilmeyenler için açıklama: plastik bir arabanın tavanına tutturulmuş sert bir tel bulunur ucu da direksiyon gibi yuvarlatılmıştır. bizler de o dieksiyonu sağa sola çevirip araba yarışı dar yerlerden geçmece falan oynardık. *
beyaz power rangers.
bu boku unutmuyorum çünkü bulana kadar canım çıkmıştı.* her oyuncakçı dükkanında bütün renkleri bulunur beyaz olanı bulunmazdı. dizi'de en güçlü, en karizma karakter olduğu için tabii.* neyse sonunda bulup nirvana'ya eriştiğimi hatırlarım. bi bok yaptığı yoktu tabi sadece kafası garip bir şekilde dönüp power rangers maskesini takıyordu. **