Hiç unutmam, bir hikaye vardı. Bir kaplumbağa, edindiği bütün bilgileri yazıp bi küpün içine koyuyordu, amacı bütün bilgileri toplamaktı. Bir zaman sonra bilinebilecek her şeyi öğrendiğini düşünmeye başlamıştı. Sonra bir adamdan bilmediği bir şey öğrenince sinirlenip kırıyordu küpü. Hikaye bu.
Yani, düşünüyorsun ne öğretiyor diye, hiç. Hissettirdiği bir şey de yok. Bu ne abi? Neden yani?
Senelerdir her aklıma geldiğinde dimağıma ekşi bir tat veriyor bu hikaye. Bak yine acayip tadım kaçtı, 15 dakika falan boş boş uzaklara bakmalık hüzün geldi şu an.
ilkokul 1 de patır patır altıma sıçıp 3 ders boyunca hatta daha fazla galiba 4 ders yarim kilo bok içinde sırada oturmuştum ev okula 50 metre kadar yakındı ama kimin aklına gelir eve gitmek.
ilkokul 3. Sınıftayım. Zil çaldı sabahın körü daha ilk derse girdik ders başladı ama nasıl midem bulanıyor. Gittim öğretmenim çıkabilir miyim dedim midem kötü oldu. Aa dedi noldu acaba ne yedin kahvaltıda falan uzattıda uzattı. Zor tutuyorum zaten kendimi o hala muhabbet peşinde. tutamadım daha fazla bende ayakkabısının üstüne kustum.
Birinci ikinci sinifta okulumuza yemekhane yapilmisti ve mudur yemeklerin çöpe atılmasını istemiyordu ve resmen çöpün başında bekliyordu. Bir keresinde cacik yemedigim icin dökmeye gidiyordum ki mudur benim masama oturdu ve bana cacığı zorla yedirmişti. Cacık yemiyorum o günden beri salatalık da yogurt da yerim ama cacik yemiyorum.
ilkokul 5 idi. midem bulandı tam ders zili çalmışken. kusmamak için direndim ama beceremedim. tuvaletler okul binasının dışında ve okul arazisinin en sonundaydı. daha okul binasının merdivenlerinden inerken başladım kusmaya. tuvalete kadar hem koşuyorum hem kusuyorum. bir tane de öğretmen peşinden gelmez mi çocuğun ya...
Yoktur. Çünkü iyisiyle kötüsüyle o anılar benimdir. Ama yok ya aklıma birşey geldi, hoşlandığım cocuğun biz akrabayız aslında demesine olabilir yerine adam akıllı cevap verseydim. Hala bazen hata yaptığımı düşünüyorum orda. Unutabilseydik keşke bunu.
Tam beslenme saatiydi ve öğretmen televizyon izletmek için bizi başka sınıfa almıştı bende patlayan şekerli meyveli yoğurdumu bırakıp gitmiştim ama geri döndüğümde onu ortalığa saçılmış olarak buldum kimin yaptığını hep merak etmişimdir gizli düşmanım kimdi diye merak ettiğimden unutamadım bu olayı ama unutmak istiyorum.
6 ya felan gidiyodum bizim sınıfta bi troll vardı. kankamla konuşurken sürekli rahatsız ediyordu silgi filan fırlatıyordu. ben nerden gaza geldiysem yumruğu bi koydum Çocuğun dudağa patladı. Çocukta kücücük bişey koşarak kanlar icinde tuvalete filan gitti. korkudan bende yanında gittim kardeşim bişey var mı felan ama nafile. pezevenk hemen beni hocaya ispikledi. o hocayı cok iyi atırlarım hamza hoca tüm okul önünde titrerdi. hoca sınıfa bi geldi ikimizi tahtaya cıkardı olan biteni anlatmamızı istedi. ben korkudan olayı öyle bi anlattım ki sanki cocuk benim dudağı patlatmış gibi.. kendimi hayatımda öyle savunduğumu hatırlamam avukat olsa öyle savunamazdı. ee tabi hamza hocanın korkusu adama neler yaptırıyor.. neyse hoca öpüşün barışın dedi olayı ucuz atlattım. buda böyle bi anım.
Kendisine aşk mektubu yazdığımı düşünen kızın resmen tekme tokatla bana girişmesi. kız sınıfın en Çirkini olmasa bu kadar koymazdı. Lan boynumdaki tırnak izleri bir hafta gitmemişti de Ailemin bile alay konusu olmuştum. Benim ağzımdan o mektubu yazıp esmanın sırasının altına atan pezevenge hâlâ söverim. Tam 15 yıl olmuş vay be.
Okulun önündeki deliden kaçarken -çocukluk işte belki gördüğüm adam deli bile degildi- teyzemlere gideyim dedim evlerinin önünde düştüm kafami taşa carptim meğer kaniyomus da benim hiç haberim yok zile basarken yere kırmızı birşeyler damlıyor tavana bakıyorum bisey yok elimde de kırmızı eldivenlerim var alnına dokunuyorum elime bakıyorum gene bisey yok -ne salakmışım- sonra eldiveni çıkarıp bakınca panikten öldüm kafamdaki dikiş izleri hala durur.
Eskiden, okulumuzun bahçesinde şimdi barfiks çekmek için kullanılan demirlerden vardı. Tabi biz o zamanlar bunu asilip sallanmak için kullanırdık. Kullanırdık derken benim boyun ermediği için ben ancak kenardan bakardim.
Ilkokul 2. Siniftayim. Birgün öğretmenimiz ne akla hizmet bilinmez; herkesi sırayla orada sallandiriyor. Benim boyum yetmediği için de beni kendisi belimden tutup kaldırıp o demire asıverdi. Aynı anda anneciğimin (kız cocuguyuz ya ) küloş onluk etegimiz uçuşunca bacaklarimiz görünmesin diye giydirdigi pacali kulotun görünmesi , arkadaşlarımın gülmesi ve benim ellerimi bırakıp yerle bir olmam hadisesi.
Bak yine üstüme bi ateş geldi.
Edit : pacali külot ne yaa diye gülen ergenler; o zamanlar Boxer kulot falan yoktu. Anacim da kendince öyle bi çözüm bulmuş işte.. ha bi de. O zamanlar ana babaya isyan etmek , karşı söylemek de yoktu. Ben bunu gitmem yeaaa demek hiç yoktu!
Altına kaçırmak, öğretmenden dayak yemek, arkadaşlar arasında rezil olmak, en azından öyle olduğunu düşünmek gibi uzayıp giden bir liste olabilir. Ancak benim açımdan bakarsak trafik kazasında kafası kopan bir adamı görmek uğruna delice koşarken yere düşüp çenemi yarmaktır. Ilık ılık yüzüme yayılan kanı hala hatırlarım.
okula başlayacağım ilk gün daha miniminnacık bişeyim birazda tombalak bişey. ayakkabıyı bağlarken sen pantolon cartt diye yırtıl. başladım mı ben ağlamaya. annem diğerini giydireyim diyo ben ağlıyorum. ben ayakta durdum annem dikti pantolonu. çıkartmadım.
Beşinci sınıfdi o zamanlar katkı payı vardı. Bebe ler bilmezler. Veremiyordum tabi bes tl gibi birseydi. Ama bes tl bes tl değildi başka başkaydi.ben o zaman sınıf temsilcisi olmuştum. Öğretmen tarti da kiloları ölçüyordu. Ayakkabıni çıkardım bastım bana dedi sende o parayi getir yoksa zor görürsün sınıf temsilciliğini o an tüm Sınıf önümdeydi. Yerinde dibine giriliyordu ama yoktu işte her ay o parayi veremezdim. Ben ay da bile o parayi harcamazdim. Ekmek bile 150 kuruş du. Köy filan değildi. Ama köylü gibi hissettim. Zorsu zor çok zor...
okuma bayramı sırasında su çiçeği oluşum ve bu yüzden velilerin çocuklarını benden uzak tutmak istemesi. o gün bütün sınıfın arasında yalnız kalmıştım.
okulda iki beden hocasını spor odasında basmam.
daha 3. sınıfa gidiyordum gördüğüm manzara çok feciydi.
uzun süre travma olarak kaldı bende.
ulan bi halt yiyorsunuz bari kapıyı kilitleyin onursuzlar.
1. sınıftayım daha okul nedir niye gideriz o şoku atlatamışım. Öğretmen bi kelimeyi byazdırmak için tahtaya kaldırmak istedi. Banane kalkmıcam diye direndim.
Hocanın yıldırıcı ısrarlarına karşı kazanan ben oldum. Hehe tahtaya kalkmadım işte sen kimsin diye kendi çapımda bi thug life yaptım sanarken. Ders sonuna doğru çişim geldi. Bu seferde hoca bende seni tuvalete göndermemişti. Yapılır mı lan bu el kadar çocuğa. Altıma işemiştim amk. Ama allahtan son dersti serviste en arkaya köşeye sinmiştim. Çok kötüydü hala hatırladıkca tüylerim diken diken olur.