anlam verilemeyen, üzen, hakkında net bilgiye henüz ulaşılamayan olaydır. gerçi benim salaklığımdır bu, herkes biliyor neyin ne olduğunu. lakin moderasyonun neyin peşinde olduğunu anlayabilmiş değilim. benim nick altıma fotoğrafımı koyan bile oldu, "hş hülalop döndür la şu ipneyi" dedim, anında sildi adamlar.
yeni bir nickle ya da silik yaptırdığı nickiyle tekrar geleceğine inandığım, çok sevgili yazar dostum. kendisine saldıran seviyesiz ve terbiyesizle muhatap olmayarak en güzelini yapmıştır. sözlüğe tekrar geleceğine eminim.
herkes kendine yakışanı yapar unutma canım.. sana bu terbiyesizliği -alenen- yapan kişiden daha farklı bir tavır bekleyemezdik. yeğni taşa göt sürerler. bırak, herkes değerinde kalsın. seni tanıyor herkes.. ve de seviyor. *
geçmişte yaşadığı kuyruk acılarını nefrete dönüştüren ve çirkinleşerek intikam almaya çalışan bi yazar müsvettesinin, unutmayan'ın kişisel bilgilerini sözlükte afişe etmesine kalitesini yitirmeden, sözlüğü kişisel meseleleriyle meşgul etmemek adına kendisini sildirerek cevap vermiş kaliteli yazar. düşünceleri takip edilesi bir abla.
meselenin sadece bir yazarın hesabını sildirmesi olarak görülmesi son derece yanlış.
birisi çıkıyor ,sizin kimliğinizi, ailenizi açıkça deşifre ediyor. ve en boktan entrylere bile anında müdehale eden yönetim olaya nedense çok geç müdehale ediyor.
düne kadar sözlüğe kişisel bilgilerinizi vermememk için kavga ederken bugün birinin çıkıp sizi açıkça deşifre etmesine ses çıkarmamanız ise ayrıca düşündürücü.
aslında bundan sonra nick yerine tc kimlik nolarımızı kullanalım hepimiz rahat olalım.
2 gün önce arkadaşımla gazi üniversitesi'ne kendisini ziyarete gittiğimde beni paşalar gibi ağarlayan misafirperver, sevgi pıtırcığı sözlük ablası. oturup dertleştik kendisiyle, o kadar kırılmış ki bazı şeylere gözlerinin içine bakarak bile içindeki fırtınaları anlayabiliyorsunuz. sadede gelirsem şimdi bu ablam kendisini seviyesiz, kompleksli, kendini bilmez yelloz bir aşüfte yüzünden sildirmiş. ama tabi ki bunu tırstı kaçtı olayı olarak anlamlandıracak deyyuslar yada sürtükler çıkacaktır. ama bilen bilir zaten izahata gerek yok. kendisini ziyaretim sırasında bana sözlüğe yazacağı veda mektubunu okutmuştu. ama yoğun ısrarlarım sonucu onu bilgisayarından sildiremesem de sözlüğe taşımasını engellemiştim. lakin bunlara maruz kalacağını tahmin edemedim ve bende kendimi suçlu hissettim. o bu şerefsizlikleri haketmedi. tüm bunlara rağmen karşıdakiler gibi bayağı biçimde polemiğe girmeyerek kendi asilliğini korudu ve onurluca gitti. bir söz vardır ya 3 kuruşluk insana 5 kuruş fiyat biçersen o seni 1 kuruşa satar. ama kendisi elbet muhteşem bir dönüş yapacaktır. *
(bkz: gidişim suskun olmuştu ama dönüşüm muhteşem olacak)
--spoiler--
söz verdik birbirimize kazık! yağsız olacak diye.
o, onu ottuturacak, ben de paparazzi niyazi gibi şip-şak fotoğraf çekip olayı belgelendirip resmi gazetede yayına sunacağım.
--spoiler--
sözlükten gitmiş, bir şeyler olmuş ve benim haberim olmamış eski yazar. bir nicke sığınılarak yazılan entryler sonucu kaybedilen kaçıncı yazar, bilemiyorum. dilerim son olur. yazması gerekenlerden biri o. kaybedilmemesi gerekenlerden biri. hem insan olarak, hem yazar olarak.
hala çamur atarak çamura bulanmaya devam eden kişiliklerce karalanmaya çalışılan yazar... unutmayan ı bilenler bilirler ki, çok candan, yürekten, insanları sarıp sarmalayan bir kişiliği vardır zirvelerde yazarlarca bizzat gözlenmiştir.... herkesle tek tek ilgilenip, gerektiğinde hiç alakasız insanlar için bile gözü kapalı kendini ateşe atandır... dostluğu, arkadaşlığı, sevecenliği kıskanılarak üstelik bu derece alçakça itham ve itiraflarla özel hayatını deşifre edecek kadar küçülen insanların saldırılarına maruz kalmıştır... çirkefe bulaşmamak için susmayı tercih etmiş, bu yüzden kaydını sildirmiştir.... yazıktır üzücüdür...
kendisini sildirdiğini öğrendiğim üstad... o kadar geniş bir konu yelpazesi ve o kadar yerinde, düzgün bir üslubu var ki bu yazarın bu açıdan sözlük adına büyük bir kayıp.
sonuç itibari ile karar onundur saygı duymaktan fazlasını yapmak mümkün değil... ki etkili de olmaz böylesine bir kişiliğin sahibine. ama gene de yeniden gelsin diyorum içimden... sessiz ve derin bir fısıltı ile "gelmeli" diyorum. bunu bir istekten ziyade bir gereklilik olarak görüyorum. zira sözlükte kaliteli yazar sayısı zaten kısıtlı iken böylesine bir kayıp kendisini hissettiriyor...
kendisiyle uğraşınca maaş alacaklarını sanan andavalların bolca saldırdığı can ciğer ablamızdır. buraya pislik ve hıyanet kokan iftiralarını kustukça orgazm çığlıkları atarlar bunlar. bir de olayları sadece burdaki birkaç entriye dayandırarak çamur atanlr vardır ki şahin k öpsün onları. unutmayan'ın kendini sildirip gitmesiyle meydanı boş sanan leş sürülerinin avı olmayacak, oldurmayacağımız biricik abladır. zaten kendiside bir yerleriyle gülüyordur bu iftiralara. en son bir laf söyleyip ayrılıyorum bu başlıktan;
(bkz: bizi satanı biz bedavaya veririz)
hakkında iyi bir şeyler yazıldığında eksileyenleri olan büyük insandır. sırf o yüzden önceki entrymi editlemek yerine bu detayı yeni bir entry ile dile getiriyorum... eksilesinler ve tatmin olsunlar next and nextstarlar. sinirlerini eksi butonundan çıkartsınlar ki insanlara salyalar akıtarak saldıramasınlar... can sıkamasınlar... parazit yapmasınlar.
gel geri... boynu bükük kalmasın yazılanlar. üzülmesin sevenlerin ve sevinmesin sokak köpekleri kuru bir kemik bulduklarını zannederek... gitmemek üzere gel ve susmamak üzere yaz. zira aramızda unutmayan birisi olmalı ve hatırlatmalı bize leş kargalarının ne denli karaktersiz olabileceklerini.
hakkında 'başına ne geldiyse empati eksikliğinden geldi' tarzı bir yorumun geçerli olduğu insanlardan sadece birisi. yaşadıkları aklıma deniz seki ile bayhan'ın hikayesini getiriyor.
kendisine empati kurmasını ve bir köpek olduğunda bilip bilmediği konularda havlamasının o vakit normal olabileceğini salık verdiğimdir. veya köpeklerin renk algıları dolayısı ile alakasız benzerlikler kurabildiklerini ancak bir köpek ile empati kurarak anlayabileceğini mi salık versem yazarıdır.
bunlar işin terane kısmıdır da artık gelsindir. bu nokta önemlidir...
ankara fasıl zirvesinde kuzeni nada ile birlikte iyiki gelmişin be abla denilesi yazardır. sen olmayınca eksik kalırdı bişiler. seni ben ellerin olsun diye mi sevdim ve duydum ki unutmuşsun parçalarının müptelası. zira iki parçada en az 6'şar kez söylendi. *