unutmanın çalıştıkça gerçekleşen bir durum olmaması sebebiyle boşa uğraşmaktır. kendini bile hatırlayamayacak kadar çok içmek ya da yaraya ten tuzu basmak kişinin olsa olsa kendini daha kötü hissetmesini sağlar eninde sonunda. unutmak esasen böbrek taşı düşürmek gibidir, götünüzü yırtsanız bile o acı illa ki çekilecektir. bir süre sonra artık eskisi gibi acı çekmediğinizi farkettiğinizde artık o taşı düşürmüşsünüz demektir.
saçmalamak, kendini reddetmedir.
unutmaya çalışmak hatırlamaktır.
bi önerim yok, fakat kendini inkar etme yoluna gitmemeli insan. yaşananları unutmak zordur. bilinçaltına gömersin, gömersin fakat her an her şeyde hortlamaya hazırdır ki, gelir yine düşüncelerinin arasına karışır.
her hatırlandığında sol kolunuza neşterle bir çentik atın, kolunuzda çentik atılacak yer kalmadığında, unutamayacağınıza tamah eder unutmaktan vazgeçersiniz belki. kısmen. yani.
alışmaya çalışmanın bin katı zor olan şeydir. başınıza gelen hangi olay olursa olsun, ilk olarak sonuçlarına alışmanız lazım. çünkü etkisi geçmeyecektir. sadece alışabilirsiniz ki kesinlikle zamanla olacak şeydir. ve o sancılı dönemi atlattıktan sonra yaşadıklarınız, mürekkebi akan yazı gibi olacaktır. izi elbet kalacak ama asla okuyamayacaksınız. haliyle mutluluğunuzu engelleyemeyecektir.
beyninizi yormaktır, bedeninizi ve ruhunuzu yormaktır.
unutmak için öncelikle hatırlamamalısınız bunun içinde kendinizi meşgul edersiniz.
saatlerce gezersiniz, saatlerce kitap okursunuz, saatlerce arkadaşlarınızla takılırsınız, saatlerce internette olursunuz, saatlerce yazarsınız, saatlerce uyursunuz, saatlerce müzik dinlersiniz, saatlerce tv izlersiniz
unutmaya çalıştığınız şey aklınıza gelince saatlerce kızarsınız kendinize.
kısacası her şeyin cılkını çıkarırsınız. her şeyi ama her şeyi saatlerce yaparsınız
ruh gider, akıl gider, bedeniniz gider, ama öyle bir zaman gelir ki artık hatırlamamaya başladığınızı fark edersiniz ki bu da unutmayı başaramamaktır ama yine de iyidir çünkü eskiye göre daha az hatırlıyorsunuzdur. buna da sevinirsiniz çünkü kötünün iyisi gibi bir durumdur. her şeye saatlerce devamdır.
sonunda unutursunuz da bir öz vardı kendiniz de onu da unutursunuz.
unutmak veya unutmaya çalışmak kendinizden bir şeyleri de yok etmektir. ama unutmak istemek zaten olumsuz bir durumdan kurtulmak için yapılır ki yani sonuçta bir olumsuz durumdan kurtulmak için kendinizden ruhunuzdan özünüzden yaşama sevincinizden bir şeyler yok edersiniz. zordur. bu sürec olumsuzluğun şiddetine göre daha hafif atlatılabilir yani sizden fazla bir şey gitmez, veya dibe vurursunuz siz de kalmazsınız.
ben bir hiçim.
unutmak yalandır,
unutmamak gerçek,
yoktur ortası unutmanın,
çünkü bir şey ya beyazdır
yada siyah,
gri yoktur.
ya varsındır yada yok.
unutmak söylenen koca bir yalandır.
ben yapamıyorum. en azından yapamadığımı ve denemenin ne derece zor olduğunu biliyorum. Seni sevmedim ki ben, senin için hiçbir zaman arka balkon gecelerinde bağıra çağıra şarkı söyleyerek ağlamadım ki. Seni sevmedim ki ben, işten yorgun argın dönüşlerimin zamanlarında duş altında hüngür hüngür ağlamadım ki. avunduğum bir şeyler vardı oysa. Seni sevmeyişlerim ve sadece yoğun hislermiş gibi kendimi kandırışlarım.
hayat ellerimden tutmuyor artık. kendime acıdığım zamanlar geride kaldı. Seni yok oluşlarımın içinde andaç bir odanın naftalin kokusunda bıramıştım oysa. Allah kahretsin ki sen varsın, allah kahretsin ki kahır çekiyorum merhametsiz bir yalnızlıkta. Bunun adı unutmaya çalışmak değil ki artık, uçurumun kenarında sonsuzluk ya da geri kalan birkaç yılın ömrünü yaşamaya çalışmak yani bunun adı Seni öldürmeye çalışmak.
seven insan eylemidir.
hani insan diyetteyken hep yemektedir ya aklı. bu da öyle bir şey. akıl unutmakta oldukça unutulmaz.
unutmaya çalışıyorum, unutacağım denmemeye başlandıysa, unutulur.