aslında birini unutmak diye bir şey yoktur. biriyle bir şeyler yaşarsınız ve hayatınızda çok büyük yer kaplar o kişi, sonra o kişi gider. sonra kişi acı çekmemek adına unutmak ister o kişiyi ama aslında kimseyi unutmaz insan, sadece zamanla hatırlamaz duruma gelirsiniz. aslında unutmak diye anlatılan hatırlamamaktır.
yolda aniden bağcıkları bağlarken arkadaş grubunun gittikçe uzaklaşması gibidir unutmak. bide kalabalığın içindeyseniz arkadaş grubunuzu kaybedersiniz. sanırım ben bağcıklarımı bağlarken kalabalık biyerdeydik sevgilim. o değil de ben bağcıklarmı bağlarken niye kimse beni beklemiyor amk. yine olmadı ya, aşklı-meşkli, duygusal yazacaktım. sonları hep bozuyorum.
unutmak kötüdür ancak öyle kötü şeyler atlatmışsındırki şu hayatta akıl sağlığın için kendini herşeyi silmeye programlamışsındır.
bu durumda çoğu zaman aklında tutmak istediğin şeyleri dahi unutursun.
bu konuda kendimizi yalnız hissetmemeliyiz bu duruma düşen insan sayısı çok fazladır.
Yapmaya çalıştığımız ve çalışmaya devam ettiğimiz sürece hiç bi zaman gerçekleştiremeyeceğimiz eylem.
Bu noktada hayatın insanlığa attığı en büyük kazıklardan biri duygusal hafızamız.
Unutma güdüsünün temelinde öfke acı vb uç duygular yatar.
Unutmak gerçekten var mı bunu bilemiyorum.
Ama 'unutmam gerek' bıdıbıdısından daha hastalıklı bir şey daha yok.
Bir şeyi unutmaya çalıştıkca anımsarsın. Çalışmasan bile unutulması gereken şeyler her an anımsanmak üzere hazırdır.
Hem unutmak niye?
içinde rahatsız eden duygunun unutunca geçeceğini düşünüyorsun.
Oysa unutmak kolaya kaçmak gibi görünse de en zoruna sığınıyorsun.
Zihinde var olan bir adayı suya gömmeye çalışmak kendine haksızlık değili mi. Bence öyle.
Neler yaşadın bilmiyorum. Unutmak istemene sebep olacak duygun ne bunu da bilemem.
Ama o seninle var olan bir şey. Insan bunlarla beslenir. Eğer 'unutma' çabasına düşersen onları besler ve zihnindeki görüntülere bağımlı hala gelirsin. Yani bu böyledir.
Bir şey yaşadın. Belki inanılmaz güzeldi, belki de baştan aşağı kabus.
aşık oldun, aileni kaybettin vs bilemem.
Ama Unutmak yerine kabullenmek daha kolay. Bunu söyleyebilirim.
Onu oradan silmene gerek yok.
Hafızanda ve hayatında nerede durduğunu nereye ait olduğunu gör, üstünü örtmek yerine olduğu yeri kabullen ve bi yerlere tıkıştırmak yerine ona bi raf ayır.
Oraya yerleştir.
Günün akışında gözüne çarpmaz, zamanla tozlanır ve olduğu yerde durur.
Sen istersen açarsın.
Hayat kendi tercihlerimizi sunmuyor çoğu zaman.
Payına düşeni almış olablirsin. Hata da yapabilirsin.
Iki durumda da mutlu ol.
Ilkinde bi maceraya atıldığını düşün.
Hata yaptığında ise kendinle gurur duy.
Hatalarının 'senin' olduğunu bil, hepsi bi armağan.
Hayattaki en büyük olgunluk 'kendi' tercihlerinle yaptığın hataların sonucunu da kendin ve kararların kadar sahiplenebilmektir.
bir insan hayatının en büyük gayreti bu eylemi yapmaya çalışmaktır. tıpkı en büyük kaçışının hatırlamamak olduğu gibi. unuttuğumuzu sandıklarımız, aslında bir zaman sonra başka bir kaçışta hatırlanmak üzere, içimizde ki boşluğa attıklarımızdır. o boşlukta duyulan ise kaçtığımız tüm hatırlayışların içimizi acıtan keskin çığlıklarıdır.
18 aymis birisini unutmak icin gerekli olan sure
Sonra zaman zaman burkulur icin
Olen birisini nasil zaman zaman hatirliyorsak
Onun gibi.
peki asıl soru şu.. unutmak istiyor muyuz?
bırak unutmayı, unutmayı istemek bile acı veriyor di mi..
e zor.
eninde sonunda herkesin yaşayacağı ve yaşatacağı duygudur. insan unutmaya ve unutulmaya mahkumdur ne yazık ki... ve unutmak zorundadır zira '' geride bıraktıkların ileriye gitmeni engelleyecek. unutma ; ileri gidebilmen için arkadakileri unutman gerek . '' *
ancak şöyle de bir gerçek vardır - bunu da şair tarafım söylüyor- '' yaşadıklarınız unutulur, söyledikleriniz unutulur fakat hissettikleriniz asla unutulmaz . '' *
son olarak - adam fawer ' den mabel matiz' e düşüyorum - '' hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan... ''
zordur. ama daha ayrılalı saatler olmuşken ilk atılan mesaja verilen cevap kopmamız için konuşmamamız lazım olmuştur. atılan her seni seviyorum seni çok özledim mesajlarına inatla ruhsuzca cevap verilmiştir. inatla ayrılmak için uğraşılmış inatla sevgili unutulmak için çabalanmıştır. ve inatla bütün iyi yaklaşımlar inatla ruhsuzlukla dönülmüştür. yok biz ayrılalım ben ortada kaldım yapamıyorum denmiş sevgiliye hiç güvenilmemiştir. bunları gördükten sonra inatla unutmak için çabalayanı unutmayı düşünmek bana hala koyuyor sözlük. ve unutmayacağımda bil bunu sözlük. ne kadar siniri mi bozarsa bozsun gitsin başka birine aşık olsun yine de unutmuyorum anasını satayım. bu kadar inatla unutmak isteyeni ben unutmuyorum.