Önce birisi girer hayatına , çok sever seni . Eminsindir çünkü daha önce kimse gözlerinin içine onun baktığı gibi bakmamış, kimse onun kadar düşünmemiştir seni . O kadar düşünür ki sana zarar veren herseyi hayatından çıkarmak ister . Basta sevinirsin benim mutlu olmamı istiyor çünkü seviyor dersin . Aslında kendi kalibina uydurur seni . Ilk basta aşk , tutku yoktur icinde. Karşı cinse alışkanlığı kisi farketmeden bilinç altına yerlesmistir . Eger arada birbirinizden ayri büyük bir zaman dilimi gecmişse ve hayatina ondan baskasi girmisse , bilinc altindaki o aliskin oldugun kisiyle kiyaslarsin icten ice . Ve kimsenin onun gibi olmadigini gördükçe hayiflanirsin . Pisman olursun dönmek istersin . Eger bir sans verilir iliski tekrar başlarsa mutlu olur sevinirsin - ki bu çok zorlu süreçtir - Sanarsin ki affedildim çünkü seviliyorum . Olay oyle değildir . O basta senden vazgeçmiştir . Sana olan sevgisi , güveni bitmiştir . Dünya ahiret inansa senin ona aşkına inandiramazsin . Elinde avucunda , yüreğinin en derin kuytusunda ne varsa versen dahi . O eski aşkı , eski sevgiyi göremezsin . Seni sevdiğini söyler inanirsin , ama o kendini kandiramaz . Sogumustur bi kere . Ite ceke yürütmeye calisirsin . Yalvarirsin , ağlarsin bosunadir. Ve her kavgada senin onu aldattigini soyler . Yani geçmişte yaptigin bi yanlis ayagina dolanmaktan oteye gecmez . Karanlık bir leke gibidir . Silemezsin . Sonra sebepler one surulur "anlaşamiyoruz" der . (bkz: sevgi anlaşmak değildir nedensiz de sevilir) . Fakat bu koca bi bahanedir . Gün gelir sana "unut" der . "yoluna bak , hayatina devam et , mutlu ol , gülümse." hayatıni siker ve gider .
Unutmanin en kolay yoluysa o hiç olmamış gibi hayatına devam edebilmektir .Zordur ama en azından denemek gerekir .
Onu iki yıl sonra ilk görüşüm bu. Karaköy'de,
Nişantaşı dolmuş kuyruğunun sonlarındayım. O da
hemen karşıdaki Şişli kuyruğunun önlerinde.
Bilmiyorum, fark etti mi beni. Yine güzel. Saç
biçimi ve rengi aynı. Biraz zayıflamış. Az sonra
dolmuşuna bindi gitti. Öyle anlar vardır ki bir merhaba, ufak bir selam her
şeyi yeniden başlatabilir ya da durumu daha da
sıradan bir düzeye indirebilir. O beni gördü mü,
gördüyse ne düşündü bilemem. Ben ikisinden de
korktum. Sonra benim uçağım kalktı... Atmosferin ortasında
düşündüm: Her şey nasıl bitiyor? Nasıl
yabancılaşıyor insanlar? Hiçbir şey olmamış gibi.
Birlikte yemek yer miydik? Nerelere giderdik?
Şakalarımız nasıl şakalardı? Kavgalarımız? Sesi,
nasıldı sesi? Unutmak değil, başka bir şey bu. Şu anda her şey iyi.
Bazen herşeyi unutmak gerekir ya yeniden başlamak için ya da yaptığı hataları yaptığımız hataları kötülükleri iyilikleri yanlışları affedilmez durumları unutup yarın bir gün karşı karşıya geldiğinde sadece ismini bilmek gerekir. Unutmak aslında bir kaçış değil bir kurtuluştur. Güvenemediğiniz insanları unutun sevemediğiniz insanları unutun. Sizi sizden çok seven insanları unutun yanınızda değilse şuan o kişi o zaten bir bahanedir.
unutma eylemine girmemiş kişi için imkansız gibi görünen ve o güzelliği unutmanın tabiat kanunlarına aykırı olduğunu düşünüp bu emeli uygulayamayan aşık insan psikolojisidir. Lâkin dostum ümitsizliğe düşme, elbet unutacaksın çünkü 2-3 sene olur yine de unutursun bak o yüzden ömrünün tatlı yıllarını öldürmenin anlamı yok.
denizde ekipmansiz dalarsiniz ya, derinlere inersiniz ve bazen nefesinizin bittigini hissetsenizde kendinizi zorladiktan sonra cikarsiniz su uzerine ve derin bi nefes alirsiniz, o nefesle beraber gunes kamastirir gozlerinizi, iste o aldiginiz ilk nefestir unutmak.