Unutmak diye bir şey yoktur . insan hafızası çoğu zaman bazı şeyleri unutur . Ama hayatınızı sikip gitmiş bir kadınsa eğer unutacağınız şey bok unutursunuz . Tam unuttum dersiniz yediğiniz yemek , ansızın burnunuza gelen koku , karşıdan gelen kızı ona benzetmek kalbinizin ritmini değiştirmeye yetecektir . Unuttum demek onu tekrar hatırlamak değil midir ? Unutmak diye bir şey yoktur . Sadece aklınıza geldiğinde , onun size yaptıklarını hatırlayınca hiç bir şey hissetmeyeceksiniz . işte o zaman unuttum diyebilirsiniz . Tabi buna unutmak denirse .
Benimki tam olarak unutmak degil ne oldugunu bilmiyorum, aklimda degil gun boyu gulup egleniyoruz arkadaslarla makara kikiri ne oluyosa gece yalniz kalinca basliyo.. Aklima bi anda dusuyo guzel yuzu kokusu tadi herseyi.. sonra iste.. sonrasi malum arkada 90lar sezen aksu, yaninda uyku oncesi 30luk raki..
Hocam ben sunu gördüm, bir seyi ne kadar dusunmemeye unutmaya calisirsan çalış yapamiyorsun. Her yerde bi sekilde karsina cikiyor.
Bahtsizsan böyle oluyor, valla bak. Herseyle bi sekilde baglanti kuruyorsun, i ih unutamiyorsun.
Sonra yapilan karaktersizligi görüyorsun, gun geçtikçe azaliyor üzüntun. Haketmedigini dusunuyorsun, agrina gidiyor ama ona da alisiyorsun.
Unutmak insana verilen en büyük mucize, basardiginda senden iyisi yok. Ama her unuttum dediginde bile tekrar hatirliyorken nasil olcak? Yani unutmak değil mesele alismak.
Is yerinde tanistigin ilk kisiyle bile o isme sahip diye bir daha konusmuyorsun. Hayir onun gunahi neyse onu da bilmiyorum. Geldi diyor bana sana bir yanlis mi yaptim niye konusmuyorsun.
Gel de anlat buna iste. Hocam bahtsizlik bu baska bisi değil. O yuzden herkes bakiyor yoluna bir türlü, uzulmek de yersiz. Iki yuzluluk varsa bi iste o isten hayir gelmez. Unutmak degil, kabullenip alismak lazim kısaca. .
unutmak her defasinda en başından başlamaktir aslında. çünkü aslında unutmak sadece kısa sürelide olsa aklındakini hafızanın bir kosesine saklamaktir. sonra bir rüyayla yada burnuna calinan bir parfüm kokusuyla saklandığı yerden geri çıkar sonra tekrar unutursun. böyle devam eder gider.
Durup durup seni büyütüyorum içimde
Seninle acılar büyütüyorum
Yeni yeni kederler büyütüyorum dayanılmaz
Kirli sular yürüyor iliklerime Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun
Bir daha görsem seni diyorum bir daha görsem
Bir gün olsun bir dakika olsun
Unut demek kolay, gel bana sor bir de bana.cyd. Ümit yaşar oğuzcan.
günlerce, haftalarca, aylarca beklersin unutayım diye. zaman her şeyin ilacıdır ya hani. ama seneler geçtikten sonra şunu anlarsın ki aslında unutmak diye bir şey yok. sadece aklına daha az gelir, canın daha az yanar.
çoğu kez cezasız kalan kabahat. çok ilginç değil mi ? birini, bir şeyi, olayı tamamen hafızandan silebiliyorsun, tek bir kelime kalmıyor belki. sonra da "bilmiyorum" diyorsun."yok, hayır yoo" diyorsun ve dürüstlüğüne bir zeval gelmiyor bundan. hala dürüstsün, suçsuzsun. cezalandırılacak yerlerini yanında götürüyorsun. yok öyle. ben cumhurbaşkanı olsam önce seni cezalandırırım, gözünü öldürürüm, kafanı vururum. seni pis yalancı.
Bir gün bana ne dedi biliyor musun şule?
Unutmak kelimesi ondan çıkmış.. nasıl unutmak kelimesi ondan çıkmış, yani bildiğimiz işte hamış yani, öyleymiş..
unutmak için unufak etmek gerekiyormuş.. birini öyle bütün olarak unutamazmışsın zaten, öyle pat diye unutamazmışsın.. öyle yavaş yavaş gidermiş, yavaş yavaş unuturmuşsun.. gözleri, kaşı, burnu, böyle kulağı, sesini yavaş yavaş..
unuttuğun zaman da o kişi olmazmış, o kişi hatırlanmazmış, sonra unuttuğunu unuturmuşsun.