unutmak

entry625 galeri11
    197.
  1. zamanla eşdeğer bir kavramdır.
    1 ...
  2. 198.
  3. Bir sorun teşkil etmez, hatta rahatlatır bazen.
    Unutamamaktır asıl koyan. Daha da kötüsü hatırlamaktır her an.
    işin aslı cesaret gerektirir biraz, çünkü unutulmadığını anladığın zaman, hazmetmek zorundasın iz bırakanların asla unutulmayacağını. Yokluğunu kabullenmektir olması gereken biraz lluvia'nın dediği gibi. çünkü mevzu unutmak oldu mu iki durum vardır sadece; ya alışır ve yaşamaya devam edersin, ya da alışamaz ve edemezsin. Ne kadar zaman alırsa alışmak, acısı da o kadar iz bırakır elbet. Sabreder alışırsın, ya da sabretmez alışırsın. Ancak tatlıdır artık sonunda sana kalan bu acı. Unutulmayacağını anlamış, hazmetmiş ve alışmış olursun sonunda. Unutmak için çıktığın yolda buraya varırsın. Galiba geldiğin yerin adı mazi, elinde kalanın adı hatıra, baktığın yerin adı umut' tur artık.
    Bunların toplamına da hayat diyor çoğu mantık.
    1 ...
  4. 199.
  5. 200.
  6. unutma eylemi kafaya bir darbe alınmadıkça mümkün değildir.
    ikinci anlamıyla unutmak, hissizleşmektir.
    1 ...
  7. 201.
  8. Sensizdim... Diyemedim....

    Gidişinin üzerinden kaç mevsim geçti, inan hatırlamıyorum. Kendimi yokluğunda kaybedeli bir ömür olmuş gibi oysa. Ne baharın kokusu, ne yazın güneşi ne de kışın ayazı anlam bulamamış yokluğunda. Sen yokken yüreğim hep ekvator iklimlerindeymiş. Ne kuzey, ne güney... Tüm dünyanın ortasında koskacaman bir yoklukmuşum.

    Sensizken hiçliğimi unutabilmek için kaç iklime vurdum kendimi bir bilsen. Nasılda yaktı tenimi bilmediğim yerler, tanımadığım insanlar. Hiçliğimi unutabilmek için, hiç acımadan kendime, kurtlar sofrasının ortasına öylece bırakıverdim kendimi. Alkol kokusuna ve yalanlara bulanmış gecelerde sırf seni unutabilmek için kendimi oradan oraya vurdum. içtikçe kayboldum... Yokluğunu silmeye çalıştıkça hayattan daha çok silindim. Sen gittikten sonra hayatın kara deliklerinde kayboldum. Kendimi mahvettim... Ama seni unutamadım...

    Şimdi o beni yok eden sahte hayatlardan da çektim elimi ayağımı. Sen giderken, kalbimi kaybetmiştim; o gecelere de, ruhumu, onurumu, gururumu ben kurban ettim. Şimdi varlığım koskocaman bir hiçlik. Hayatın karşısında o kadar çaresiz ve yüzsüzüm ki; yaşama sarılamayacak kadar utanıyorum artık.

    içtiğim her kadehte beni bu acımasız hayatın ortasında yapayalnız bıraktığın için sana lanet edesim geliyor. Ama kıyamıyorum... Senin tüm acımasızlığına, tüm vurdumduymazlığına karşın ben hala sana kıyamıyorum. Sonra sarhoşluğu kendime zırh edinip o gözüyaşlı telefonları ediyorum sana. Sana yalan söylüyorum her bir harfimde... “Bitti” derken “ne olur beni bırakma” diye çılgınca bağırıyor içimdeki sessiz çığlıklarım. Sen duymuyorsun. Sen gelmiyorsun. Sen artık beni sevmiyorsun. Ağlıyorum...
    1 ...
  9. 202.
  10. unutmak her nekadar zor olsada, gerektiginde unutabilmek lazim hemde hiç birsey hatirlamamakcasina unutmak..
    1 ...
  11. 203.
  12. bazı anlarda bilinçli olarak gerçekleştirdiğimiz eylem.
    4 ...
  13. 204.
  14. mutlu olmanın tek yolu
    "mutluluk kötü bir hafıza iyi bir sağlıktan başka bir şey değildir"
    1 ...
  15. 205.
  16. 206.
  17. yazacağımıda unuttum arkadaş. Harbi unuttum.
    1 ...
  18. 207.
  19. yeni bir şeylerin başlamısı için gerekli olan hadise. birinden nefret ediyorsan o kişiyi hala unutamamışın demektir. ne zamanki malum şahıs hakkında tepki vermez herhangi bir his yaşamazsan o zaman unutmuşsun demektir.

    - unuttun mu beni birolcan

    + adını hatırlayabilsem unutacam*
    1 ...
  20. 208.
  21. Birini unutmak bir paradokstur. Çünkü onu unuttum demek için bile önce onu yeniden hatırlaman gerekir. gerçekten aklına ve hislerine gelmiyorsa unutmuş oluyorsun.
    1 ...
  22. 209.
  23. 210.
  24. ne güzel şeydir o öyle. Yaratan'ın kullarına vermiş olduğu bir güzellik olarak görülmelidir.*
    1 ...
  25. 211.
  26. hayattaki en rahatlatıcı eylemdir.*vites~~
    rahatım rahatsın rahat.
    1 ...
  27. 212.
  28. 213.
  29. unutmak mı ? Neyi unutacaktık ki ?
    1 ...
  30. 214.
  31. Zaman lazım sadece, unutacaksın!

    Nasıl unuttuysan çocukluğunu, kırılan oyuncaklarını.

    Kırılan kalbini de öyle unutacaksın. Cemal Süreya
    1 ...
  32. 215.
  33. ne kadar da kırılmış ve ne kadar hüzünlü bir kelimeydi yokluğun. tarifini beceremediğim renkler gibi. içimi kıpır kıpır eden, biraz garibime giden, bolca sevdiğim o cümlelerin gibi.

    senin ünlemelerin, benim sigaram.

    ne olurdu bir yudum daha alsaydım gözlerinin ferinden? kaçıp gittiğin o şiirden, hiç mi gelmez şimdi seslerim dudaklarına? hiç mi üşümez ellerin? hiç mi gülmez yüzün artık?

    tırnaklarını yiyen bir çocuğun umursamazlığı gibi, ben de bıraktım gitti hayatı, önümde uzanıp akan bir nehir gibi. gelişine yaşamak bu olsa gerek. tadı kekremsi. oysa ne çok severdim karmaşıklığını, karışıklığını. sürekli dağınık, olabildiğince göz kamaştırıcı.

    saplantılı bir hal aldıktan sonra sevgi denilen şey, bırakıp gitmek en doğru olanıydı.

    hayır, en kolay olanıydı.

    hangimizin cesareti vardı ki geride durup gözlerimizden çıkan şimşeklere tahammül etmeye? daha kaç tel saçımız beyazlayacaktı bir tek gülümseme ve mutlu an için? ikimizin seçimleri de aynıydı. ne bir eksik ne bir fazla. uğruna savaştığımız şeyin sonundaki halimizi gördükten sonra, ki bu en acı verici kısmıydı.

    bırakıp gitmekti en doğru olanı.

    kaçmaktı. savaşmamak, bol bol ağlamak ve bol bol boşluğa bakmaktı. artık düşünemeyen, tek derdi incitmek olan insanlardık. gözlerin/mdeki gülümseme tad vermiyordu.

    aynı şarkıya saplanmak gibiydi seni sevmek. başka bir şey dinlemeye çalışmak, ama becerememek, mahkum olmak, bundan da zevk almak gibi. evin önüne 2-3 metre karın olması gibi. can sıkıcı, ama bir o kadar da güzel!

    gittin. olanca acımasızlığınla.

    insan bazen söylemek istediklerini söyleyemiyor. söylemek istemiyor ya da. bu da öyle bir şeydi. gitme diyemedim. belki senin gitmeni istedim. belki de hep söylediğim gibi damarlarımdaki bir zehirdin, arınamadığım kendi başıma. gittin ve ben tek başıma kaldım.ama kalan kişi yaşayanlar ülkesindedir. kalan kişi yaşayacaktır. kalan kişi unutarak yaşayacaktır.

    özlemek kutsal ise unutmak da kutsaldır.
    1 ...
  34. 216.
  35. "seni ne kadar çok unutmak istersem o kadar sonsuz geliyorsun." *
    1 ...
  36. 217.
  37. 218.
  38. 219.
  39. unutmak dediğinin nesi zor ki; asıl unutmak zorunda olmak koyar adama
    1 ...
  40. 220.
  41. unutmak kolay mı deme
    unutursun mihribanım
    oğlun kızın olsun hele
    unutursun mihribanım

    zaman erir kelep kelep
    meyve dalında durmaz hep
    unutturur birçok sebep
    unutursun mihribanım

    süt emerdin gündüz gece
    unuttun ya büyüyünce
    ha işte tıpkı öylece
    unutursun mihribanım

    gün geçer azalır sevgi
    değişir herşeyin rengi
    bugün değil yarın belki
    unutursun mihribanım

    düzen böyle bu gemide
    eskiler yiter yenide
    beni değil sen seni de
    unutursun mihribanım

    şarkısını aklıma getiren kelimedir unutmak.
    acı ama gerçeğin adıdır unutmak.''beni değil sen seni de unutursun mihribanım'' ne kadar anlamlı ve ne kadar elemli değil mi?
    1 ...
  42. 221.
  43. Hayali kurulan ama asla başarılamayan büyük bir yanılsamadır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük