pek işe yaramaz. yaşamak için unutursun o halde. zaten dibe vurduğun zamanların ucu bucağı yoktur. sakalların diken gibi keserken yüzünü gel de unut. eline bir kitap alıp okumak felan işe yaramaz. yerleşmişse kalkmaz aklından. getirmiş erguvan rengi bi taht, atmış zihninin 3 oda bir salon mozaik döşemesiz belki mutfaksız bir köşesine. sen de her sabah telefona bak, sigara bitti mi diye pakete bak bomboş kaygılarla. nerde napıyor bilmediğin için bilmemek canını sıkar değil mi bazen? kaybettiğin iyi mi oldu kazanacak olsaydın? ellerime bakıyorum, ellerime uzun uzun. etrüks büyücüleri gibi kuşlarla konuşuyorum ama o güneş sisteminden biri değil. o yok, gitti. birden kış geldi. üşüdük, üşümeye başladık ama unutamadık. belki de o yüzden, şimdi o yüzden başladık soysuzca yaşamaya, o çoktan soysuzlaşmış ve sina çölünde bir yılan gibi soyulmaya başlamışken içimde....