msn de son derece geyik bir vaziyetteyken onun isminin birden bilgisayarın sol tarafında görünmesi ve baştan aşşağı sıcak bir suyun dökülmesi anıdır.
taksim'de, bakırköy'de, ankara'da, izmir'de kısacası herhangi bir yerde gezerken bir t-shirt, bir pantolon, bir ayakkabı görüp de yine aynı sıcaklığı hissettiğiniz andır.
annenizi ararken yanlışlıkla onun telefon numarasını çevirdiğiniz an.
sofraya bir yerine iki tabak koyduğunuz an.
biri size çıkma teklif ettiğinde düşünmeden reddettiğiniz an.
metroya binip, hiç bir şey düşünmeden nedensizce ostimde ağlamaya başlayıp sıhhıyye istasyonuna kadar ağlayıp niye ağladığınızı sorguladığınız an.
ancak kim ne derse desin, bir gün gelir onun size bir şey ifade etmediğini fark eder ve üzülürsünüz. çünkü aşkın acısı bile güzeldir.
"gün gelir de bir gün unutursun demiştin
Kalbindeki bu derdi uyutursun demistin
Ne ben seni unutabildim
ne bu derdimi uyutabildim
Ne bu gönlümü avutabildim
Unutamam seni unutamam seni
unutamam"
yolda sakin sakin yuruken birden delirip asal gazlari
He (Helyum)
Ne (Neon)
Ar (Argon)
Kr (Kripton)
Xe (Ksenon)
Rn (Radon)
sirasiyla agizdan cikartmak suretiyle yapilan eylemden hemen sonraki an.
