yaygin olarak dogru oldugu dusunulen bir husustur. ancak sunu da goz onunde bulundurmak gerekir.
baris manco orneginde misal; olumunden sonra album satislari tavan yapmistir ancak bu demek degildir ki baris manco olmeden once kimse gulpembe'yi daglar daglar'i kol dugmeleri'ni * dinlemiyordu, sevmiyordu.
ya da kemal sunal'in vefatini dusunursek, olmeden once ve olumunden sonra gelmis gecmis degeri bilinen en unlu sanatcidir nam-i diger inek saban.
gundemde bugunlerde baris akarsu var. baris akarsu akademi turkiye isimli, belki de ulkemizde gelmis gecmis en iyi muzik yarismalarindan birinin galibi. yarismayi izleyenler, baris'i takip edenler oldukca fazla. kaldi ki oynadigi dizi carsamba gunleri avrupa yakasi'ni sollayacak kadar raiting aliyordu.. yaptigi isler takdir ediliyordu, ve yarisma suresince ortaya koydugu karakteri insanlarin onu sevmesini sagladi.
ama yok efendim kor olur badem gozlu olur kel olur sirma sacli olur geyigi yapalim illa diyorsaniz, soyleyecek sozum yok.
unlu birinin basina kotu bir sey gelmesine uzulmek olayina tekrar donmek gerekirse, o unlu biri evimize televizyon yoluyla konuk olmus, kotu zamanlarda izledigimizde kafamizi dagitmamiza yardimci olmus, soyledigi sarkilarla yeri gelmis duygularimiza tercuman olmus, oynadigi dizi/filmlerle bizi eglendirmisse zaten biz onu "evimizden biri" olarak goruruz. ve bu unutulmasin ki turk halki'na ozgu bir durum degildir. insanlik halidir.
insanlardan yaptığı iş için karşılık bekleyen insanın yapamayacağı eylemdir. içinden gelmez çünkü.
insan dediğin; birinin basına --kim olursa olsun-- bir hal gelince üzülür, üzüntüsüne belli eder. tabi bundan rant sağlamak da ayrı ibnelik alanıdır. o ayrı konudur.
gerçekte sevdiğimiz ya da yaptıkları işleri beğendiğimiz ünlü insanları sadece kaybetme korkusu yaşadığımız zamanlarda onlara sevgimizi gösterme ah vahlarıdır. insan kaybedeceği zaman anlar insanların kıymetini..