Baş kahramanı olan ivan Petroviç'in hayatıyla Fyodor Dostoyevski'nin hayatı şaşılacak derecede benzemektedir. Yazarın sürgünden döndükten sonra yazdığı ilk roman olan ezilenler, sürgün sonrası dostoyevski tarzının ilk örneğidir. Olayların durgunluğuna ve sorunların ve sırların çözümlerinin apaçık belli olmasına rağmen sizi bir an bile boşta bırakmayan bir üslupla yazılmış roman; karşılık beklemeden, umutsuzluğa aldırmadan süren, yataklara düşürecek kadar kuvvetli, kendi hayatını hiçe sayacak ve bu hiçe saymayı bir kerelik bir eylem olmaktan çıkarıp uzun bir süreç haline getiren ünlü rus kara sevdasının en güzel örneklerinden birinin sergi yeridir.
dostoveyski'nin muhtemelen en zayıf romanı. duygu sömürüsü had safhada. zaten hızlıca yazmış. büyük eserlerinin yanında bir garip kalıyor. orda konuşan babayı, kötü karakter olmasına rağmen çok haklı bulmuşumdur.
öyle bir geçer zamanki dizisinde varlık yayınlarından çıkmış olanı görülen dostoyevski kitabı. türk dizilerinde takdir edilecek işlerden biridir bu. zira dizinin geçtiği o dönemlerde varlık yayınlarından başka hiçbir yayınevinin baskısı bulunmuyordu muhtemelen. buna dikkat edilmesi çok hoştu.
kanat atkaya' nın bir yazısından alıntıdır;
--spoiler--
peki niye dostoyevski, niye ezilenler?
karakterden aldığım bilgiyi paylaşayım. kaptan'ın asıl büyük kahramanı, bir başka dostoyevski romanı olan budaladan: prens mişkin.
ya da tam adıyla prens lev nikolayeviç mişkin.
fakat sette ezilenler (tam adı ezilmiş ve aşağılanmışlar'dır) çıkınca karşısına...
dizideki ezilenler, varlık yayınları'nın 1957'de yayınladığı, nihal yalaza tuluy çevirisidir.
dostoyevski'nin dev klasiklerinin habercisidir.
kaptan, seçtiği kitapla seyirciye şık bir mesaj yollamıştır.
ezilenler satış patlaması yaparsa, sebebini bilin diye söylüyorum.
kaptan'ın okuduğu sarı kapaklı varlık edisyonu da sahaflarda biraz karıştırınca çıkar; ortalama fiyatı ben bu yazıyı yazarken 4-5 liradır.
kaptan'a selam...
--spoiler--
edit: pazar günleri oda kitabevini(sahaf) açan biri oalrak diyorum ki elimizde olsa kitap en az 7 8 yazardık fiyata. varlık yayınları öyle her yerde bulunmaz zira.
her cümlesinde st. petersburg'da olmak istiyor insan. romanın nerede geçtiğini unuttum ama aklımda bu böyle kalmış. ezilenler denilince aklıma st. petersburg geliyor. alsam dostoyevski'yi şöyle karşıma. "romanlardan bahset" desem, bir büyük açsam.
dostoyevski'nin en gerçekci en acı romanlarından biri. öyle bir roman ki son sayfaları göz yaşları yüzünden okunamıyor.
insanın aşka bakış açısını tümüyle değiştiriyor. gururun, bencilliğin aşkta yeri olmadığını gösteriyor. hatta aşktaki tek şeyin 'o' olduğunu her şeyin onun için yapılması gerektiğini...
başta ivan var deliler gibi aşık. sevgilisi onu terk edip başkasına gitse bile onun mutlu olması için her şeyi yapan bir adam.
natalya var. sevgilisinin iyiliği için onu terk edebilecek, onu beklemekten asla usanmayacak. terk edileceğini bildiği halde her şeyini onun için yok sayacak kadar aşık...