her üniversite kapısının önünden geçerken ben buraya giremeyecek kadar salak mıydım diye duygu karmaşasına firen, fizyolojik altyapısı bozulan, hissiyat derecesi eksi 20 dereceye düşan insandır. her zaman üniversite okuyan binlerce insanı kendinden akıllı görür ve bunun altında duvarın altında kalmak gibi ezilir durur. facebook a üye olurken bile okul kısmına lise yazarken kendi kendi okulu search kısmında çıkmaz bile oysa her üniversitenin her bölümü her sayfada boy boy, desen desen ortadadır. arkadaş ortamlarında bile üniversite okuyanlar arasında lise mezunuyum diye kendi içinde ezilir durur. diyen olursa üniversite okumak mağrifet mi diye öyle deme recep din kardeşiyiz, bunu bir bilen, bir de yaşayan bilir. **
sistemin sikikliğini herkesten ziyade algılayan insandır belki de. algı kapılarınızı açmak falan değildir üniversitede verilen. köreltmektir daha ziyade görevi. olması gerekenden değil olandan bahsediyorum. "fidan girenler ağaç çıkar" ekseri o kadar. cemiyette neden bu kadar çok pinokyo var sanıyorsunuz ki? cehalet mükteseptir [kazanılır] demiş yahya kemal. nası da güzel demiş.
darbelerle beyni ezilmiş , öz güveni hiç edilmiş nesiller kafalarına sokulan müspet ilim zırvalıklarıyle meşgul ediliyor o kadar. müspet ilim .. neyin müspet ilmi? her üniversiteden sok sıraya yüz tanesini, bakalım ele avuca gelinecek bir kaç cümleyi yüzde kaçı kuracak? daha mı istatistiki olayım: bak sol frameye ! [ kızma sevgili okuyucum. bunu demek için fırsat kolluyordum kaç zamandır ]
bunları okuyan tarafından yanlış anlaşılmak ihtimali de vardır. bu yüzden uyarıcı: kimsenin seneeler verip , göz - diz çürütüp aldığı liyakatleri hafif görmek değildir maksadım. fakat hakikati de susacak değilim.
bir gençten alıntı: "hep üniversite okumak istedim be abi. bir piyasa yapamadık, bir konsere gidemedik." okulun , okuyamayan bünyede en etkin tesiri !
