radikalin geçtiği haber başlığıdır. şöyle anlatır ;
"Yeni kurulan 15 üniversiteyle ilgili Cumhurbaşkanlığı, YÖK ve hükümet arasında rektör seçimine ilişkin kavga sürüyor. Hükümet, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen 'kurucu rektör atama yetkisi'ni içeren yasada ısrarlı. YÖK'se yeni yasa çıkmadan rektörleri belirlemek istiyor. Ancak bütün bunlar olurken 15 üniversitede öğretim görevlisi sayısı açısından tam bir vahamet yaşanıyor.
Yeni üniversitelerin rektör seçiminden de önemli bir sorunu var: Profesörsüzlük. Giresun Üniversitesi'nde tek bir profesör ve doçent yok. Erzincan, Aksaray, Amasya, Bozok (Yozgat) ve Adıyaman üniversitelerindeyse sadece birer profesör görev yapıyor. Türkiye'de yeni açılan 15 üniversiteyle birlikte, 25'i vakıf, toplam 93 üniversite bulunuyor. YÖK'ün hazırladığı, Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi Taslak Raporu'na göre yeni açılan 15 üniversitedeki öğretim görevlisi durumu şöyle: "
insanlar neyi tartışıyor, gene çileyi çeken oradaki öğrenciler. koltuğu kapma, yandaşına verme derdinde olan ve hiçbir zaman taktir edemediğim ilginç politikalar izleyen YÖK , alışıldığı üzere gene konunun detaylarrına inmeyerek bu çileyi görmüyor.yazıktır, günahtır bu kadar devlet üniversitesine ne gerek vardır. veremiyorsun zaten olanda bile eğitim, hala daha olanlara yatırım yapıp, iyileştireceğine gidip yenilerini açıyorsun. boşuna emek harcanıyor, oralar birşey sanılıp tercihler yapılıyor.sonuç ise sıfır. al sana bir sürü öğrenci şu an o 15 üniversitede, eğitim-öğretim görmek için gidipte profesörsüz vede derssiz oturuyor. bumudur yani. halime şükür mü edeyim, yoksa bu kadar çok profesöre sahip olupta hala boş bir eğitim aldığıma lanet mi ?