türkiye deki üniversiteler bizi yurt dışında bir buluş yada bir başarı vb. gibi şeylerle temsil edemiyorlar yada sayıları çok az.
dünyada kaçıncı sıradadır acaba en iyi üniversitemiz merak ediyorum.
son derece normal olan*** başarısızlıktır. zira insanların işsiz olacağı bilindiği için en azından 4-7 yıl arası bir süre zamandan kazanmak için hükümetin politikası belli ki insanları üniversiteye yönlendirmek. avrupa veya amerika'da bizdeki gibi 4 yıllık okula gidenler genellikle "nerd" kategorisi altında incelenen tiplerdir. yani genelde hayatla bağlantısı kopuk, sadece bir konuya takıntılı bir şekilde bağlı veya o konuda öğrenmeye istekli insanlar. para kazanmak, iş bulmak için gidilen okul ise college olarak adlandırılıyor. bu university ve college kavramları ülkemizde birbirine sonuna kadar girdiği için hepimiz biliyoruz ki çoğu öğrencinin okula geliş amacı belli: aile baskısından kurtulup zevk hayatı sürmek. tamam, kişi bunu yapmakta da özgürdür ama sonuçlarına katlanması gerekir. ülkemizde birçok öğrencinin öyle ya da böyle geçirildiği bir gerçek. okulu bitirip de bölümüyle ilgili hiçbir halttan haberi olmayan insan sayısının tavan yaptığı bölüm öyle sanıyorum ki edebiyat bölümüdür. diğer bölümlerden çıkan öğrencilerin de işlerinin pek ehli olduğu söylenemez. hocalar da öğrencileri çok fazla sınıfta bırakamıyorlar zaten. çünkü o zaman da bir sonraki yıl sınıfta kapasiteden fazla öğrenci oluyor. yani bir yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal durumu olduğu için üniversitelerinin başarısızlığının daha uzun süre devam etmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.
cumurbaskaninin rektör atamasindan baslayarak, akademik kadronun, siyasi cikarlarla belirlendigi ulkemizde, en adam gibi adam hocanin bile, asistanina yazdirdigi makaleyi kitabina, kendi ismiyle bastirmasina kadar gozle gorulerek takip edilebilecek etik sorunudur.
günümüz teknolijisine ayak uyduramama sorunudur. bilgi çağıyla beraber üniversite ders notlarının yanı sıra yüksek lisans tezlerinin internet ortamına düşmesi büyük bir olaydır. bu cerceveden bakarsak üniversitelerin aralarındaki fark sadece eğitimcilerinin farklı olmasıdır. zira günümüzde her öğrenci yurtdışında ki herhangi bir ödevi veya tezi internet aracılığı ile bulmaktadır.
önemli olan mesleki öğretim ve staj sürelerinin düzensizliğidir.
önümüzdeki yıllarda üniversitelerin daha da fazlalaşmasıyla gündeme damgasını vuracak konulardan birtanesidir.
yani artık patronlar bir yeteneğine bakmıyorlar. beş yetenege birden bakıyorlar.*
her şehire üniversite kurulması demek :
her türk gencinin üniversitesi okuması demektir.
her gencin üniversite okuması demek, işçi sınıfının dört yıl can çekişecegi demektir.
ayrıca işi bilen elemanın azalması akademik eğitimin tavan yapması demektir.
usta cırak ilişkisinin bittiği demektir. esnafın yok olması demektir. *
artık ortalık pasaklı entellerden geçilmez kanımca.