üniversitenin etiketi ne olursa olsun, oldukça üst seviyede aydın yetiştirmeye müsait teknik imkan ve bilimsel kadronun içerisine dahil olabilecek zeka seviyelerine rağmen, provake edilmiş, bir takım gerçekleri görmeden, araştırmadan, dikte ettirilen dogmalarla militanlaştırılmış, yurdumun ekmeğini yiyip suyunu içerekten geldiği devlet kurumlarında ve vakıf imkanlarında, kuyu kazmakla meşgul kitlelerin oyuncağı olmuş, gelecekte gerçekten bilimsel analizler ışığında sorun çözebilecek kapasitelerine rağmen uyutulmuş, silahlı- silahsız evrimleşememiş varlıklar ve cisimlerdir.
evrim teorisi hakkındaki düşüncelerime tezat olarak katıldığım, bir eğitim kurumunda şiddetin ve onları yönetenlerin ne işi olduğunu merak ettiğim durum.
sosyalizm adı altında ezberlenmis sozlerle insanları kendi saflarına cekmeye calisan topluluktur, bunları sevmezseniz de faşist olursunuz. (bkz: milliyetçilik ile faşizm arasındaki farklar)
işin en kötü yanı bu kişilerden bazılarının profesor oluşudur.''militarist kuvvet,terorle mucadele ederken insan haklarını ihlal ediyor.'' diyerek akademisyen geçinen zat-ı muhtereme, tamam doğrudur kabul ediyoruz lakin ''teror(adı ustunde teror lan teror iste)militarist kuvvetle mucadele etmezken bile insan haklarını ihlal etmektedir.'' dediğinizde şakşakçılar güruhu tarafından sesinizin ''fasizme karsı omuz omuza'' diye bastırılmaya çalışılması kadar çirkin bir hareket yoktur.
tamam fasizme karsı omuz omuza da ne alaka anlayamadım ben.yanlış bişey mi söyledim. sonuçta militarist kuvvet terorle mucadelede insan haklarını ihlal ediyorsa bunun kendince de olsa meşru nedenleri vardır.katılır veya katılmazsınız o ayrı mesele.ancak aklı başında hiç kimse çarşı,pazar yerinde patlayan bombalardan ötürü o savaşın dışında olan kişi veya kişilerin hayatına kastedemez,ben insanım diye oksijen tüketen hiç bi allah kulu haklı gerekçeler gösterip çıkıp bunun müdafasını yapamaz.taşıdığı insanlık onuru adına yapmamalıdır.