osmanlıca dersine giren prof. gayet ev ödevi verir onları ayrıca kontrol ederdi. bir başka prof. bakabilirsiniz (bkz: murat özbay) osmanıca metin verir bunu deftere yazdırır bir de kontrol eder imza atardı. oluyor çıkıyor arada böyle güzel hocalar.
odtü fransıca ve hacettepe ingilizce'yi bitirmiş uludağ üniversitesi ingilizce öğretmenliğinde öğretim görevlisi olan insandır. writing derslerine gelmektedir. ödev yapmayanların numarasını alır. ama bi * şey yapmaz. bazen bir öğrenciyi tahtaya kaldırarak kitabı tahtaya yazdırır diğer öğrenciler de tahtadan bakıp geçirirler. *
işini doğru yapmaya çalışan hocalardan biridir.
şöyleki:
efendim, ülkemizde üniversitelerin misyonu değişmiştir. eğitim yuvası olan liselerde yeterli ölçüde eğitim verilemediğinden olsa gerek üniversitelerde okunan alana ilişkin nosyon kazandırmanın yanı sıra disiplin içinde çalışma eğitimi de verilmektedir. üniversiteler, Sorumluluk ve programlı olma gibi temel beceri ve tutumların kazandırıldığı yerler haline getirilmiştir. ilk ve orta öğrenimdeki sorunların yansıması bu şekilde olmaktadır.
oysaki, üniversiteler bir öğretim kurumudur ve temel hedefi öğretim verilen alanlarda öğrenciye bir nosyon kazandırmaktır. bu işlev giderek güdükleşmektedir. sorun ise, sadece üniversitelerden kaynaklanmamaktadır.
Ama işi abartarak ilkokul öğretmenliğine soyunan hocalar da yok değildir.
hatta ve hatta dikte yoluyla not tutturan ve sinavda kelimesi kelimesini isteyen hocalarimizda mevcut. ustelik bilkent universitesinde ustelik okunan eserlerin yorumlanmasini temel alan edebiyat bolumunde*