bilhassa odtü öğrencilerinde ya da mezunlarında görülen duygudur. bilkent, boğaziçi gibi yine yüksek puanla öğrenci alan üniversite öğrencilerinden "bizim okul iyidir ama şu da olmasa daha iyi olurmuş" tarzında eleştiriler gelebilirken, bir odtü mensubundan bu çeşit ifadeler duymak daha zordur.
genelde bir şekilde büyük sayılan, ama yerine daha büyükleri gelince havası kaçan üniversitelerin ve katılımcılarının güttüğü fikir akımıdır. (bkz: odtü)
odtü 'lülerini boğaziçi kompleksleri sebepli savunma psikolojisiyle etiketlerini göğüsleyerek birlik olma çabasından doğan ve üniversite milliyetçiliği sanılan sahiplenme duygusudur. esasen türkiye'de görülmez. üniversiteler arası çekişmeli bir lig öğrenciler tarafından dahi ilgi ile takip edilmez. veya harvard ile mit arasındaki hack 'leme yarışı gibi bir durum yoktur, zaten bunu yapacak kapasitede adamlar da yoktur. dolayısı ile çekişme doğmaz, sahiplenme güdüsü oluşmaz. bir diğer nedeni de övünmeye yol açacak derecede prestijli üniversitelere adımlarını atanların herhangi bir hobiden veya sosyal hayattan kopuk oluşudur. transkriptlerine yansımayacak bir spora, hobiye ilgi göstermezler, takipçisi olmazlar. üniversite ruhundan uzak, kampüsten kopuk bir 4 sene geçirirler. abd üniversitelerinde böyle midir ? girişte sorarlar adama hangi etkinliklere katılacaksın, hangi sporda, hobide yer alacaksın, kampüse renk katacak mısın diye..