kayseri erciyes üniversitesinde 6.senesinde hala geçemediği 2.sınıf dersinden geçmek isteyen öğrenci, her türlü yalakalıktan sonra en son fakülte binasının çatısına çıkıp hocayı, eğer derstten geçirmezse intihar edeceğini söyleyerek tehdit etmiş. hoca geçirceğini söylemiş.çocuk herkesi şahit tutmuş. sınav zamanı gelmiş. tabi ki hoca yine geçirmemiş. ***
üniversiteler de yaşanana ve gerçekliği kişinin hayal gücüne bağlı olan olaylar. * her okulda en az bi tane cevap kağıdını sınav kağıdı diye okuyup 60 veren bir hoca bulunur mesela. ***
bir devlet yurdunda görüldüğü rivayet edilen ters ayaklı insanlar. nesilden nesile aktarılır mutlaka. birde yasak aşkın meyvesi olan ve doğunca bahçeye gömülen bebek var. gece bebek ağlaması duyuluyormuş o yurtta.
Hocanın biri tarih sınavında derse giriyor ve tek soru soruyor:
"Atatürk ne yaptı?".
Bütün öğrenciler harıl harıl yazmaya başlıyor, kağıtları dolduruyorlar. Sınav sonucunda herkes ortalama notlaralıyor. Bir öğrenci ise 100 alıyor. Bu öğrencinin cevap kağıdında şu yazıyor:
"Ne yapmadı ki!"
efendim hocalardan bir hoca varmıs. bu hoca efendi sınav sonrası kagıtları havaya atarmıs. masanın üstüne gelen kagıtların sahipleri snavdan gecer, yere düşün kagıt sahipleri ise kalırlarmıs.... seklinde her okulda bir hoca için anlatılan he biz de yedik turunde klasiklesmiş efsanelerden biri..
Bir felsefe hocası sınav günü sınıfa girer ve sandalyeyi masasının üstüne koyar. Sonra öğrencilerine 100 puanlık değerindeki soruyu sorar. "Bu sandalyenin burada olmadığını kanıtlayınız"
Sınav sonucunda sadece 1 öğrenci 100 alır. Cevabı ilginçtir. "Hangi sandalye?"
istatistik sınavında "risk nedir?" sorusuna, "risk budur" deyip boş kağıt vererek 100 alan öğrenci. aynı dersin finalinde tekrar aynı sorunun sorulması üzerine tekrar "risk budur" yazan öğrencinin "0" alması. hocanın "aynı risk iki kere alınmaz" cevabı. her üniversitede duymak mümkündür.
Üniverstide psikopat öğrencini biri final de geçmesi gerekiyormuş. Sınava birgün kala sessizce hocanın yanına gidip bıçağı belinden çıkarmış. ''Hocam geçmem lazım bu dersten'' diyip bıçağı masanın üstüne koymuş. Bunu gören hoca belinden silahı çıkarıp''Çalış o zaman ''demiş.
efsaneye göre bilkentte hazırlık okuyan bir kız ögrenci sınava geç kalacagını düşünüp helikopterle gelmiş sınava. helikopoterin dogu kampüs çim alana iniş yaptıgı söyleniyor. (olabilitesi var gibi gözüküyor.) beklenir
efsaneye göre bir öğrenci sınava geç gelir ve büyük anfide bir yere kurulur, sınavını bitirir. tabi geç geldiğinden dolayı sınav kağıdını en son verir ve hoca bu kağıdı kabul etmez. bunun akabinde öğrenci bir türk vatandaşının zor durumlarda sarfetmeye alışık olduğu cümleyi söyleyiverir.
-sen benim kim olduğumu biliyor musun?
-hayır!
bunun akabinde öğrenci kağıdını diğer kağıtların arasına sokar va kaçar.**
Bir efsane de tıpçılardan: Olay bir tıp fakültesinin anatomi dersinde geçiyor.
Okulun en iyi hocası, anatomi dersine ilk kez giren öğrencilerine; "Tıpta iki önemli şey vardır" demiş, "ilki, hiç bi şeyden iğrenmeyeceksiniz!"Bunu söyledikten sonra işaret parmağını önündeki kadavranın makatına sokmuş, şööyle bir karıştırıp çıkarttığı parmağını hop diye ağzına sokmuş ve emmiş. Ardından öğrencilerden de aynısını yapmalarını istemiş. Genç tıp öğrencileri, kızara bozara aynı şeyi teker teker yapmışlar. Bunun üzerine Hoca öğrencilerine dönüp; "ikinci önemli şey ise çok dikkatli
olmaktır" demiş ve eklemiş, "Mesela ben demin hastanın makatına işaret
parmağımı soktum ama orta parmağımı emdim!"
---
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Hocanın biri sınavda, o günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını vermiş ve sonucun ne olacağını sormuş. Tabii, bütün öğrenciler ha babam, de babam, sayfalarca yazmaya başlamışlar. Ama bir öğrenci kağıdını sınavın ilk dakikasında vermiş. Ve buna rağmen 100 almış. Öğrencinin yanıtı tek
cümleymiş: "Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz.
odtü'de geçtiği söylenir bir efsanedir.
odtü'de amfiler çift kapılıymış. bir gün proflardan biri arkalarda uyuklayan bir öğrenciyi açılsın hem biraz diyerekten "evladım yan sınıfa git sor bakalım fazla tebeşirleri var mı" deyip göndermiş. öğrenci yarı uyur yarı uyanık halde kapıdan çıkıp diğer kapıdan geri girmiş ve hocadan tebeşir istemiş. hoca da "biz de bir öğrenciyi tebeşir alması için gönderdik zaten. bizde de yok" demiş. öğrenci de tekrar diğer kapıdan gelerek "onlarda da yokmuş hocam" deyip yerine geçer. bütün sınıf dumur olmuştur. işin kötüsü ne öğrenci ne de öğretmen farkına varmış bu olayın *
odtü felsefe bölümü sınavı tek sorudan oluşmaktadır ve soru why? dır.eli öpülesi öğrenci why not? diye cevaplar sanırım yine aynı öğrenci olsa gerek başka bir sınavdaki 'bana burada sandalye olmadığını ispatlayınız'sorusunu 'hangi sandalye diye cevaplayarak puanın alasını cebe indirir.
efsane; ankara üniversitesimatematik bölümünde arif sabuncuoğlu bir öğrenciyi 59la bırakmıştır*. öğrenciyi arkadaşları gaza getirip hocayla konuşmasını söyler. öğrenci de hocanın odasına gidip durumu anlatır. arif hoca öğrenciye biraz baktıktan sonra odada bulunan tahtayı silmesini ister. öğrenci tahtayı siler daha sonra hoca tahtaya sayı doğrusunu çizmesini ve 59 ile 60ın yerini göstermesini ister. öğrenci bunları yaptıktan sonra arif hoca sorar;
- 59 ile 60 arasında kaç sayı vardır?
öğrenci biraz sazanlık biraz da sözlü yapıldığını zannettiği için " sonsuz sayı var hocam" diye cevap verir.
Daha sonra arif hoca bombayı patlatır;
- sen benden sonsuzu istiyorsun yavrum, veremem ben bunu.
efsane
ögrenci yurduna yeni gelmis bir elemani deli gibi icirmisler ve gece sizinca bir yumurta akini kicina boca etmisler. sabah cocuk uyanir ve bunun ne oldugunu sorar. odadakilerde cok sarhos olduklarini ve arkadasa istemsiz sekilde kaydiklarini anlatirlar. Cocugun kendini intahar ettigi söylenir.