2 yıldır dinlemiyordum, şans eseri dinledim geçenlerde. Neler değişmiş iki yılda ne acılar yaşanmış, üzerine yenileri eklenmiş falan. Birileri gelmiş o acıları unutturmuş, sonra o yeni yaralar açmış. Böyle bir fırtına, dalgalar çalkantılar yaşadım ne bileyim adamın ağzına sıçabilen bir şarkı.
bu şarkıyı daha çok melodisi ve yorumu güzel olduğu için dinlerdim. bir gün bu şarkıda yazılanların başıma geleceğini hiç tahmin etmiyordum. doğru kişinin yanlış zamanında karşıma çıkabilecek olma ihtimalini hiç düşünmemiştim. zor sözlük, çok zor.
yalnız kalındığında, akşam olmak üzereyken, yatakta uzanıp dinlenmesi gereken şarkı. beyindeki tüm düşünceleri alır götürür beyni saf müzik ve aşkla doldurur. hüzünle karışık bir huzur hissedilir. muse'un şaheserlerinden yalnızca biri.
varlığını unuttuğum şarkı. bilgisayarımda var olduğunu bilmediğim bir canlı kaydını çıkardı playlistim şans eseri. çalışmaktan ambele olmuş beynimde birden bir sigorta çalışmaya başladı. gerçekten böyle bir şarkı vardı, gerçekten yıllarca bambaşka anıları canlandırarak dinlenmişti. yaşlandığımı hissettirdi. 8 buçuk yıl öncesi...
internette romantik olduğunu iddia eden, utanmadan düğündeki ilk dans parçası seçen insanları gördükçe kahrolduğum, inanılmaz üzücü bir muse parçası.
öyle bir şarkı ki, sözlerinin bir noktasında "yanına geleceğim, hele bi' yarım kalan parçalarımı toparlayayım da" umudunu vermesine rağmen her saniyesinde o anın asla gelmeyeceğini, hatta bütün şarkının asla gerçekleşmeyecek bir alternatif gerçeklikteki aşk senaryosuna yazıldığını görürsünüz eğer sözlerine dikkat ederseniz. bırakın düğündeki dans parçası yapmayı, sevgili ile bile dinlenmesi teknik olarak sakıncalıdır yani.
melodisi tek başına yeterince hüzünlüdür ve ingilizce bilinmese bile insanın modunu düşürebilme gücüne sahiptir, o ayrı.
