küçükken acayip çok severdim ben bu kurabiyeyi, kurabiyenin üstünde un bulunur..
ne var ki ben büyüdükçe soğudum bu kurabiyeden, böyle ağzıma alırım un yüzündendir herhalde tüylerim diken diken olur.
yapılan en gereksiz kurabiye diye tanımlanabilir. ya da belki de yıllar önce nefret ederek gittiğim anaokulunda neredeyse her öğlen çayı saatinde burnumuza dayamış olmalarından dolayı bende bir fobi kalmış olabilir tabii.
olum sözlük bak beni görüyorsan söyle. ne yapsam, ne düşünsem, rüyamda kimi görsem sözlükte de ona rastlıyorum. yeter lan. özel hayat denen bir şey kalmadı senin sayende.*
ilkokul beşinci sınıftan beri aynı sırada dirsek çürüttüğüm, şimdi ise aynı mesleği icra edip hislerini, deneyimlerini paylaşmaktan çok mutlu olduğum ve inanılmaz keyif aldığım enerji dolu, konuşkan, sevimli yazar.
melankonik * eserler ve günler bizi bekler efendim.. ***
hastaligimdir. kilo alma sebebidir. azaltilmasi gerekendir zira un, yag ve seker biraraya gelince damari da tikar, kalorisi fazla oldugu icin vucut yaga donusturur onu ve got gobek kismina yapisir. sonra hali sahada ani bi hareket yapmak istediginizde yapamaz kaliverirsiniz oylece yaa..
hanım ellerin hazır yapılmışını piyasaya sürmüştür. hala deneyemedim fakat en kısa zamanda tadına bakıp eşe dosta tavsiye edilir mi edilmez mi bakıcam. hep niyetleniyorum fakat hiç nasip olmadı. pek un kurabiyesi yemişliğim yok ondandır herhalde tadını kestiremiyorum ama görüntüsü çok hoş.
bazı yörelerde en iyi un kurabiyesinin haşlanmış kelle suyu ile yapıldığını duyduktan sonra kendisinden soğuduğum, pembe beyaz kağıtlara sarılı kocaman halinin çocukluğumun en güzel zamanlarını çağrıştırdığı eski tatlardan.