gece başlayan kar yağışı ile sabah öğrencilere dağ filminin setindeymiş görünümü vererek ve tatil olarak bir kesim öğrenciyi mutlu etmiş u'mutlutepedir. *
geceden beri yağan yoğun kar nedeniyle, şu sıralar stephen king romanlarından çıkmışcasına mistik bir havası var. gökyüzünün kızıllığı, botları saran kar, iskandinav korku filmlerindeki gibi çöp atmaya çıkmış, kalın montlu ihtiyarların aksettiği o hava var.. uhhhvvv!
göt bölgesinde buzlanmaya * sebep olan soğuğu ile ünlü kocaeli üniversitesi yerleşkesi. bir rivayete göre dört koldan gelen rüzgarı ile çok kişi yüz felçi geçirmiş. *
'Umuttepe umutların tükendiği tepe' 'A kapısındaki çamurlu yol ' gibi bilinen replikleri vardır. Köpeğini ,rüzgarını ,bölüme ulaşmak için tirmandığım yamaçlarını özledim bak şimdi.17 eylülde kapılarını yine sevgili ögrencilerine açacak olan yerleşkedir.o değilde tırmandığım yamaçlar formumu koruyormuş ya kilo aldım o yamaçları tırmanmazken .
ideal bir kampüs bence.
şehrin az dışında , karşısı yeşillik.
ama rüzgarı çok fena.hayatımda gördüğüm en sert rüzgarı orda görmüşümdür , yürümek bile imkansızdı.
ayrıca yine benle ilgili mi bilmem ama minibüslerinde çokça sapık var.3 numaraydı sanırım.
edit:benle mi ilgili derken bana mı denk geldi anlamında söyledim , yanlış olmasın :D
rakımı 350 ila 400 metre arasında değişen kampüstür. kocaeli şehir merkezi ile arasındaki sıcaklık farkı ortalama iki derecedir. çevresine göre nispeten yüksekte kaldığından rüzgar ve yağışa biraz daha açıktır.
bugün ikinci öğretimler için soğuk kelimesini abartan,isminiyle ironi şeklinde bir kampüs.
"umuttepe de kulağımı kaybettim,hükümsüzdür" o nasıl bir soğuktur vicdansızlar!!!
ordu' da hükümet caddesinde bulunan tepe eczanesi' nin eczacısı. gerçi onun ismi ayrı yazılıyor ama çağrışımın günahı olmaz. 225 50 50 idi sanırım eczanenin numarası, artık nasıl bir hafızam varsa, nereden hatırlıyorum bilmiyorum ama olmadık telefon numaralarını ezberlemeyi bıraksam iyi olacak.
sıkı bir kar yağdığında 15-20 gün kafadan tatil olur dağın başında bulunmaktadır. izmit merkezden umuttepe arabasına bindiğimde yaklaşık 30 dakika sürdü bahar eşnlikleri zevkli geçer.
üzerinize ince bir yelek, hırka, ceket alır evinizden çıkarsınız. mutlu mesut okulunuza gitmek için eğer okula yakın yüksekliklerde bir mevkide oturmuyorsanız mesela eviniz çarşıdaysa hayat evden çıkarken güzel başlar. ancak durağa gidip o dolmuşa bindikten sonra yavaş yavaş hayattan soğuma belirtileriniz giderek artar. saatte 20 km hızla giden dolmuş sizi çileden çıkarmak üzereyken 3. duragı geçtiğiniz anda hastaneye gitmek için dolmuşa binen amca başınıza dikilir ve yerinizi verirsiniz doğal olarak ve 2 durak sonra ise şoförün ittirip kaktırmalarıyla tamamen dolmuş olan dolmuşta artık bırakın yer vermeyi nefes alabilecek kadar alanınız kalmaz. ani frenlerde bi yerlere tutunmanıza gerek yoktur artık zaten ya topluca sabit kalır ayakta giden tayfa ya da hepsi devrilir. ha ulaşım her yerde sorun bize bunu mu anlatıyorsun sen bi gel de istanbulu gör diyenler olacaktır elbet. bahsedilen ulaşım en az 30 derecelik açıyla bir tepeye umuttepeye ve benim deyimimle kaplumbağalarla yapılmakta okul zamanı bu durumu yaşamadan bilemezsiniz. neyse ki o yolculuk bi şekilde herhangi bir ortopedik rahatsızlıkla sonuçlanmak üzereyken biter.
okula varınca her şey bitti sanarsınız. evden çıkarken hava güneşli gibiydi ee bu ne!? o gün hava sisliyse daha araçtan indiğiniz anda içinize bi sıkıntı gelir üstüne sanki diş fırçasıyla yüzünüze su fışkırtılıyor gibi veya birileri ağzına suyu alıp alıp püskürtür gibi yağan yağmur ve rüzgar eklendiyse o üzerinizdeki ince kıyafeti giydiğiniz güne lanet edersiniz bu zaten tipik bir umuttepe yerleşkesi öğrencisi günüdür. her gün bir umutla üstünüze ince giyersiniz ama hemen her gün o umudunuz yokolur. kapşon ararsınız yoktur kendinize küfrede küfrede dersliğinize giderken o kadar da yağmıyormuş be çok kötü değilmiş dersiniz içinizden. fakültenin binasının içine girdiğinizde ise o iyi hisler de gider tabi.. o incecik yağmur her tarafınızı ıslatmıştır siz daha kalın mı giyseydim bu iyi miydi diye düşüne düşüne yürürken.
özetle işkencedir umuttepede öğrenci olmak, sıkıntıdır. dağın başında evin olması gibidir.
kocaeli üniversitesi yerleşkesidir. dağın başında olması sebebiyle, merkeze oranla soğuktur. ulaşım zor ve zahmetlidir. zor derken yanlış anlaşılmasın, vasıta sıkıntısı yoktur ancak bu vasıtalar koltuktan çok, balık istifi şeklinde çalışmaktadır.
okula her gidilişinde küfür edilen yerdir. telefon çekmez, kışın ulaşım zordur çoğu kez üniversite tatil edilir sınav zamanlarına denk gelirse işkenceye dönüşmektedir. geçen sene bütler sürekli ertelendi ve bahar dönemine 1-2 gün kala sınavlar bitmişti ve rektörlük yine tatilimiz yemiştir.
kocaeli büyükşehir belediyesinin iyi bir hizmeti varsa bu da umuttepeye yapılan yoldur. 5 sene önce umuttepe'ye gitmek işkenceydi. abartmıyorum lan. ter akıyordu. kar yağdığı zamandan bahsetmiyorum bile hiç. zor gidilmiyordu.. çünkü gidilmiyordu. yolda kalınıyordu o kadar..