özdemir asaf çok güzel açıklamıştır aslında umudu:
'umut, insana umutsuzluklardan daha çok zarar vermiştir. güzel çirkinlemiş, sevilen kaçmış, zenginlik düşlerde kalmış, gençlik geçmiş, başarı uçmuş, yaşam sayılı adımlarını atmaya başlamış,güç bilekten kopmuş tam tersine sözcüklee kalmıştır.
umutsuzlukta böyle bir kötü gidiş gören bulan oldu mu?'
umut öyle birşey, umut öyle kanlı bir yaramaz yürekte.
umut: beklemediğin birşeye dair olmasını istemek. hep var. hep vardı. hep umuttan yıkıldık. bilsek de olamayacağını... hiç pişman değiliz. yine yüreğimiz kaşınıyor bak. elimiz hep yürek üzerinde. kanattık yine tırnak ucumuzla. kadınımıza teslim etmek için.
senden yeni bir sen istediysem hataliyim
coktan dunu unutmadiysan hataliyim
yarin cok gec zamani yakin
biliyorum hayatın anlamini
belki bugun firtina yakin
biliyorum bir gun olecegiz
bir sabah uyansam bir ruyaymis allahtan
deyip sana sarilip aglasam
herseyi unutsak
bu umutla yasasak
yarin cok guzel olacak
benden yeni ben bekliyorsan hatalisin
coktan dunu unutmadiysan hatalisin
yarın cok gec zamani yakin
bir dusun hayatin anlamini
belki bugun hersey degisir
biliyorum bir gun olecegiz
bir sabah uyansam bir ruyaymis allahtan
deyip sana sarilip aglasam
herseyi unutsak bu umutla yasasak
yarin cok guzel olacak..
yılmaz güney' in çok başarılı bir filmidir. yaşam aracı olan faytonu yitiren kalabalık bir aile reisinin, insan onuruna alabildiğine aykırı bir yoksulluğun içine iterek sonunda doğaüstü güçlerden yardım dilenecek bir umutsuzluğa düşüşün öyküsüdür.
umut yoksulun ekmegi, insani hayata baglayan en önemli seylerden birisidir. ayrica güzel bir erkek yada bayan ismi. ümitten farki ise daha anlamli olmasi, insanin caresizken ümit degilde umut aramasidir.