yüreğimizi yeniden kıpırdatacak bir damla umut bulmalıyız, bu sessizliği kırmalıyız, biri bir çığlık atmalı artık..
çığlıklar yankılanıp çoğalmalı; yaşadığımızı, insan olduğumuzu, kendimize ait duygularımızın olduğunu anımsamalıyız.
uzun bir uykudan uyanır gibi uyanmalıyız..
insanın tüm duygularını yıpratan ve sonunda haykıra haykıra ağlamasına sebep murat aslan filmidir. selim erdoğan'ın dram rolünde çok yavan olduğunu anlıyorsun gerçi ama yine de vermiş o duyguyu.
dün fox tv nin yayınladığını gördüğümde değiştirmedim bilerek, sadistlik yapmak için. kendime değil arkadaşlarıma. kankam, kankamın nişanlısı, kardeşim ve ben izliyoruz. tabi ben daha önce izlediğim için sorulan merak dolu soruları 'izleyin' diyerek cevaplandırıyorum. bir yandan bu senaryo çok sıradan yahu, film çok yavaş ilerliyor be sıkıldık dediler bir süre sonra. arada muhabbet, çay, kahve durumları oldu neyse efenim, geldik filmin can alıcı noktasına.
selim erdoğan kalbini vereceğini ama önce oğlunun tedavisini yaptırmasını ister kodaman abiden, mafya babasından. mafya babası selim erdoğan'ın hayatındaki kötülükleri yok eder önce, tedavi ettirir oğlunu ve 8 ay birden geçiverir. adam kalbini vermek için ameliyata girecektir ve son kez görecektir hayatındakileri. oğlunun yanına gider. konuşmalar başlar. adam oğlunun kaldığı odanın kapısından çıkarken bizimkiler yıkıldı zaten. suratımda sadist bir gülümseme ile verilecek tepkileri bekliyorum. neyse o can alıcı sahne geldi. selim erdoğan ilerlerken bizim ufaklık 'babaaaaaaa' diye seslendi ve kankamın nişanlısı ağlamaklı bir şekilde şöyle dedi;
- hassiktir.
koşup babasına sarılan ufaklık ve o an ağlamaları insanın ömründen ömür alacak kadar güzel olmuş. ilk izlediğimde feci bir şekilde duygu patlaması yaşadığım için dün pek etkilenmedim. şey, azıcık işte. biraz gözlerim doldu. tüylerim diken diken oldu. tamam etkilendim.
Beni ağlatan film, gırtlağımda hissettiğim acı; neticeten tek sahne var ki filmde beklediğinize değiyor hakkaten.
Askerde cıvıklığın hüküm sürmesi gereği olsa gerek filmin son sahnesine kadar bir muhabbet herkeste, diyalogları zor duyuyoruz. Ama filmin sonuna doğru bir sessizlik, tahminim herkes ağlamamak için zor tutuyordu kendini efendim. *
Zevkler değişir ama bana göre en güzel türk dram filmidir. *
ligin bitimine 2 hafta kala fenerbahçe'nin averaj üstünlüğüyle avantajlı olduğu bir konumda fenerbahçe'Nin puan kaybedip trabzonspor'un şampiyon olabileceğine inanabilmektir.
Psikolojimi yerle bir eden, salya sümük ağladığım film. Film zaten duygusal, bir de müzikler koymuşlar iç dağlayan. Dağlandı bu yürek dağlandı vallahi.