oyuncak kamyonun üstüne ekmek koyup, kamyonla "vırrn vırrn" şeklinde sesler çıkararak oynayan ve halının üstünde oyun oynarken çorabı ters dönen çocuk tespitiyle beni gülmekten yerlerden yerlere sürükleyen yazardır.
--spoiler--
sinirimden ağlayacam lan.. çorabı ters dönmüş..
--spoiler--
ülkemin* kurucu başkanı.
askere gitmesi resmen üzüntüye boğmuştur. ben tanımadığım bi insandan uzun süre haber alamayacağım için üzülüyorum ve kendime şaşırıyorum.
umarım en kısa zamanda kavuşuruz kendisine.
(salçalı ekmeği ve yana taranmış ıslak saçlarıyla eğitim alanına çıkmasını hayal ediyorum ve gülüyorum.)
(bkz: çok üzüldüm lan)
tespit ustası, tespit üstadı. bakınız efendim sadece bir yazısındaki tespitlere;
--spoiler--
(bkz: büyük ayakkabı giyince ayak parmaklarını katlayarak yürümek)
(bkz: mor tükenmez kalem)
(bkz: biten kaleme kohlamak)
(bkz: fransız filmlerinde jenerikte çıkan canal + yazısı)
-kumaş pantolon giyen zayıf arkadaşlar bilirler; eğer pantolon tırtsa, fermuar kısmı oturunca pot durur ve etrafa çadırı kurmuş izlenimi verirsiniz.-
-sevincimden neredeyse robot dans yapacaktım. Ne neredeysesi lan, yalnız kalınca veriyordum robota. Marleylerin üzerinde çorapla kaya kaya dansediyordum.-
--spoiler--
öyle tespitler yapıyor ki efendim bu zat-ı muhterem, saatlerce düşünseniz aklınıza gelmeyecek ayrıntılar yakalıyor sizin hayatınızdan. okuduğunuzda, hemen hatrlıyorsunuz halbuki -ben bunu yaptım- diye. yazıyla anlatılamayacak ayrıntıları, çizgilerinde öyle güzel kullanıyor. sayfa kenarındaki, boşlukları doldurmak için çizdiği vinyetleri okutturuyor insana. öyle ki; o vinyetlerde bile espriler barındırıyor. kendisine verilen o bir sayfanın hakkını, terini son damlasına kadar akıtarak veriyor sayfaya.
askere gideceği için üzüntülü ama orda yakalayacağı hayattan parçalarla bomba gibi aramıza döneceğini bildiğim için sevinmemi sağlayan kişidir. kazasız belası gelsindir, tekrar güldürsündür.
benim de söyleyeceklerim var köşesinde yazılarına rus edebiyatı tadında girip,sonra ise alımlı bir kızın ağzına "avradını skii servis kaçiyy" gibi bir cümleyi vererek oturduğum yere yığılmama neden olan tapılası şahıs.
yere dizleri üstünde otumaktan dizleri esnemiş eşofmanla cebindeki bozuklukların çıkardığı sesi susturmak için elleri ceplerini kavramış şekilde, televizyondaki programa yetişmek için koşan ancak ayağındaki babasının ayakkabısı yada annesinin terliği yüzünden koşma hareketini sağa sola salınarak küçük adımlarla gerçekleştiren çocuğu* çizerek, analar ne hayvan gözlemci doğuruyo be dedirten çizer.
üniversiteye başlayana kadar mizah dergilerinden bihaber, çizim yapmasını bile bilmeyen birisiymiş. sonradan üniversitede emrah ablak'la tanıştıktan sonra yavaş yavaş mizah çevrelerine girmiş ve karikatür çizmeyi öğrenmiş.
cosmopolis programında yaptığı röportajla hayal kırıklığına uğratan komik çizer. ama program sonrası penguendeki benim de söyleyeceklerim var adlı köşesinde her şeye rağmen yine güldürmüştür.
çizgisinden çok kelimeleri ile kırıp geçiren, son derece olağan ve günlük hayatın içinden konuları işleyen, ayrıca benim de penguen dergisini alma sebebim olan çizer/karikatüristtir..
Sadece çizer değil benimde söyleyeceklerim var köşesinde kah kendi hayatından Kah rus edebiyatından, kah da tanzimat edebiyatından yazılar yazan yetenekli bir mizah ustasıdır.
penguen alma sebebimdir. dudak çiziminde üstüne yoktur. yazıları, karikatürleri gerçekten güzeldir. babanın oğluna adam olamazsın dediği sözler üzerine kurulmuş karikatürleri çok iyidir. hatta bi tanesini yazmak ister deli gönül.
şöyle ki; babası oğluna adam olmazsın demiştir oğlu da iş adamı olmuş, masa başında düşünmektedir, ulan babam bana adam olmazsın dedi,oldum,gidip yüzüne vuramıyorum adam olduğumdan, der. hep yazsın, hep çizsin.
