Neyse ki herkesin anlayamadığı karikatürler çizen, yazılar yazan çizer.
Kendisine sevdam 4.5 sene önce başlamış olup hala kakır kakır gülmekteyim bu tespit adamına. Bu da kadın ananızdan sizlere günün karikatürü olsun.
(img:#727752)
her ne kadar kendisini özgüvensiz olarak gösterse de benim ve eminim birçok kişinin idolü olan adamdır. adam ününün ekmeğini çok rahat yiyebilecekken sessiz kalmayı tercih ediyor, ortalıkta görünmüyor. internette dolaşan taş çatlasa 3 röportajı var onlar da fi tarihinden kalma. işini biliyor.
an itibari ile halen ortaya cikmamis tespit adami, karikaturist.
herkes tespit yapar fakat bunu kagida dokebilmek herkesin harci degildir. umut sarikaya'nin farkliliginin en buyuk gostergesi gemi muhendisligini birakip karikaturist olmasidir. ne buyuk bir karardir bu; hem kendisi hem ailesi icin. kim bilir anne babasi ne sevinmistir oglumuzu okuttuk muhendis oldu diye. misafirlige gittiklerinde "sizin oglan ne yapiyor ?'' sorusuna hafif bir gururla "bizimkinin su kadar yili kaldi gemi muhendisi olacak" demislerdir. universite devam ederken akrabalari ona gelecegin gemi muhendisi olarak bakmistir. arkasindan cok konusmuslardir; "bizim karaoglani goruyor musun, daha dun buralarda kisa pantalonla geziyordu, simdi gemi muhendisi oluyor. ayda bir gemi yapsa, gemi basi bilmem ne kadar para alsa, on iki ayda su kadar para yapar. paraya para demez cocuk."diye ayak ustu ne hesaplar yapmislardir. onun adina ne hayaller kurmuslardir tanidik tanimadik insanlar. kadinlar annesinin olmadigi ev gezmelerinde imrene imrene bahsetmislerdir kutardi kendini bilmemne hanimin oglu, muhendis cikacak yakinda diye. etrafindaki butun insanlarin omuzlarina yukledigi bu agir sorumluluk vazgecirdi belki de onu. agir geldi, tasiyamadi ya da niye tasiyayim ki baskasinin soyut yuklerini kendi sirtimda diye dusundu. ya muhendislik yapmayacagi karikaturist olacagi duyuldugu zaman ne demislerdir insanlar. ama o hepsine karsi durmus ne dediklerini umursamamis gibi yapmis hayallerinin pesinde kosup karikaturist olmustur. iyiki de olmustur. Yuzbinlerce insani guldurmustur tespit dolu karikaturleriyle. Hala da guldurmektedir. gunde iki bin kisi karikaturlerine bakip gulse haftada on dort bin yapar o da ayda.....
Yaklaşık beş ay aradan sonra naber dergisiyle geri dönmüş karikatürist.
uykusuz dergisini her alışımda meşhur 3. Sayfaya bakmaktan gözlerim yollarda kalmıştı. inatla çizmiyordu. Dergiden de bir açıklama gelmiyordu.
Geçen dergilere bakarken tanıdık bir çemçük dudaklı bir karikatürün kapağını süslediği dergi dikkatimi çekti. Hemen atladım. Yaklaşık üç yıl önce umut sarıkaya'nın bahsettiği dergiydi. Fiyatı biraz fazla gelse de (7 TL ) hemen aldım bir çırpıda okudum. Ve şunu anladım: ne kadar iyi yazar, çizer de olsan tek başına dergi olmuyor.
Bir kere belli bir sistem yok. Yani her şey karmançorman. Ne belli bir köşe var ne de belli bir konu. Bu kadar uzun bir aradan sonra derli toplu bir dergi olabilirdi diye düşünüyorum.
Her şeye rağmen unuttuğumuz umut sarıkaya karikatürlerini gördük. Umarım 2. Sayı daha derli toplu olur.
Tek başına dergi değil kitap çıkarmalıdır, bunuda dergi formatında bir kitap gibi yapabilir, sonuçta karikatüristlerin kitapları dergilerdekilerin toplaması oluyor.
Çıkardığı son dergi "Naber"le yüz güldüren çizer. Uzun süredir uykusuz'da çizmediği için fazlasıyla özletmişti kendisini. Aklımıza geldikçe "benim de söyleyeceklerim var" kitabını okuyup duruyoruz.
kitaplarındanki öykülerinin sonunda genellikle ağlamasıyla beni güldüren yazardır. ilk okulda arkadaşımın hayalarına vurulması sonrası ağlamasından sonra ilk kez ağlayan birine gülüyorum.