Bu başlıktaki son entrynin üç sene önce yazılmış olduğunu görmek suretiyle yaşlandığımı fark etmek. Şimdiki gençler bilmiyor azizim böyle şeyleri, hiç sahip çıkmıyorlar değerlerimize.
Geçici görevle mesai harcadığın şubede bırak masa koltuk konforunu, oturacak doğru düzgün sandalye bulamamak, bulduğun sandalye ve türevlerinde ayağın yere değmemek.
sandalyede uyumak. bir de sandalye tekerlekliyse... off bunaldım yemin ediyorum. içim daraldı. kayar o sandalye. durmaz bir yerde. kafanı masaya koyarsın rahat edemezsin.
imam bayıldı yapmak için alınan patlicanları yanlışlıkla buzluğa koyup orada unutmak,ertesi akşam bir hevesle eve gelmek patlicanları buzlukta olduğunu unutmak dolabı açınca acı gerçek ile karşılaşmak ve de kütük gibi olan patlicanlara hüzünlü şekilde bakıp imam bayıldı hayalimin suyun diplerine doğru gitmesi.
şehirler arası otobüs yolculuklarında tam da mola vermişken aşağı inmeyip boş otobüste kendince müziğin, sükunetin dibine vuran kişi olarak... hani o yanağını dışarıdan köpük köpük yıkanan otobüsün bir anda soğuyan camına dayıyorsun ya, hani sonra bir anda otobüsün hareket ettiğini hissediyorsun ya, hani aslında hareket eden otobüsün yandaki bir başka otobüs olduğunu anlıyorsun ya. işte böyle bir şey...