hayatta karşılaşılan dumurlukları mükemmel çizgilerle bize aktaran umut sarıkaya'nın mutsuzluk tanımıdır.
örneğin: kendin için alınan dondurmanın akşam yenilmesi için buzdolaba konulması ve akşam geldiğinde dondurmanın yerinde yeller esmesi.
ya da : yeni tanışılan kıza uzatılan çakmağın gazı bitmiş olması.
kakanızı yaparken iki lob arasına vıcık vıcık yapışmış inatçı bok. ne var işte hiç bi tarafa değmeden çıkıp gitse. bizi bi ton tuvalet kağıdı harcamaya zorlatır.
tam okuldan çıktın evine 20 dakikalık bir mesafe var. $erefsiz yağmur çiselemeye başlar. ıslanır ıslanırsın. eve geldiğinde yağmur biter, güne$ açar. küfredersin.
evde oturuyorsun, televizyon açık cnbc-e de ne var ne yok hangi dizi var bakayım dedin. o sırada babanın gelmesi. keyfin içine sıçıp, size i$ buyurması. bla bla..
edit: oh shit. bunu eksileyen ancak bir baba olmalı.